DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedine dayalı alacak davası olduğu, kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz karar verilmesinin mümkün olacağı, ihtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekeceği, taraflar arasında mehir senedinden kaynaklanan alacağın muaccel olup ancak vadesinin gelmediği, İİK.257/2 maddesi gereğince vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı da borçlunun muayyen bir yerleşim yeri olmadığı veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya, veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebileceği, davalının, davacının muhtemel alacağının tahsilini karşılıksız bırakmak amacıyla mallarını...
, mehir senedinin hukuken hükümsüz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
, mehir senedinin hukuken hükümsüz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Buna göre dava konusu mehir alacağının mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel ) bir alacak mı yoksa bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak mı olduğunun tespiti gerektiği, zira sunulan belge içeriğinden bu ayrımın yapılamadığı, bu ayrımın yapılabilmesi için delillerin toplanıp tartışılmasının gerektiği, taraflar arasında mehir senedinden kaynaklanan bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu ve Yargıtay uygulamalarına göre uyuşmazlığın mehri muaacelden (Aile Hukuku) kaynaklı ise Aile Mahkemesi'nin, mehri müeccelden (BK/TBK) kaynaklı ise Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu, bu konudaki tespitin öncelikle Aile Mahkemesince yapılması gerektiği, yine davacının evliliğin yıpranma bedeli adı altında manevi tazminat talebinin de bulunduğu göz önüne alındığında sonuç olarak ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mehir senedinden doğan alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince TMK'nın 2. kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Denizli 1. Aile Mahkemesince ise uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalının 14/10/2010 tarihinde evlendiklerini, davalının evlenirken müvekkililine mehir bedeli olarak 100.000,00.-TL bedelli senet verdiğini, davalı tarafından müvekkiline karşı iş bu senetden dolayı menfi tespit davası açılmışsa da Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../......
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, bağışlama vaadi niteliğindeki mehir senedinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Senette belirtilen 100 gram altının hiç alınmadığının iddia edildiği, senet içeriğinde 100 gram altının davacıya alınarak teslim edildiğine dair bir ibare olmadığı, davalı Yılmaz'ın senetteki mehir altınının tamamının davacıya verildiğini iddia ettiği, bu nedenle hiç alınmadığı iddia edilen 100 gram mehir altınının alınarak davacıya verildiğinin yani senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğinin davalı Yılmaz tarafından senet kuvvetindeki bir belge veya yemin gibi kesin bir delil ile ispat edilmesi gerektiği, senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğine dair senet kuvvetindeki bir belge ibraz edilmediği, davalının Dairemizin hatırlatması üzerine yemin delilini kullandığı ve davacının 100 gram mehir altının hiç alınmadığı yönünde yemin ettiği gözetilerek hiç alınmayan 100 gram mehir altını yönünden davacının istinafının kabulüne karar verilmiştir....
Mehir senedinden kaynaklı alacak istemine ilişkin yapılan incelemede: Dosya kapsamına alınan mehir senedinde davalının borçlu sıfatıyla Şevket ve Şerife Kordemir'in kızı Zeynep ile evlenmesinden dolayı 100 gram altın ve 50.000 TL'i mehir olarak kadına borçlandığının düzenlendiği, davalının senette imzası bulunmakla birlikte davacı kadının imzası olmadığı, dava dilekçesi ile davacı kadının mehirden kaynaklı alacağının kendisine teslim edilmediğini iddia etmesi karşısında, dinlenen tanık beyanları ile senetteki 100 gram altından 80 gramının kadına takıldığının anlaşıldığı, her ne kadar bir kısım tanıklar, davacıya takılan altınların davalı tarafından bozdurulduğunu beyan etmiş iseler de davacının altın bozdurulma vakıasına dayanmaması sebebi ile davacının dayanmadığı bir vakıa nedeni ile lehine sonuç çıkartılamayacağı, bu nedenle 80 gram altın yönünden davanın kabulünün hatalı olduğu, bu haliyle mehirde geçen 20 gram altın ve 50.000 TL 'nin erkek tarafından kadına teslim edildiğinin kadının...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2014 NUMARASI : 2013/9-2014/413 Taraflar arasındaki mehir senedinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.049.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava;bağışlama vaadi sözleşmesinden kaynaklanan aynen iade olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Yapılan yargılama sonunda, mahkememizin 09.12.2020 tarih, 2018/345 Esas, 2020/279 Karar sayılı kararıyla; "Davanın alacak davası yönünden kabulüne, asıl talep yönünden, mehir ve ziynet eşyalarının mevcut olmaması ve terditli talep yönünden karar verilmiş olması nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmıştır. Kararla ilgili yapılan istinaf talepleri doğrultusunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 17.03.2021 tarih, 2021/290 Esas, 2021/415 Karar sayılı ilamı; HMK'nın 353/1- a-6.maddesi uyarınca kararın kaldırılarak dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır....