"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 18.10.2007 gün, 6430-8965 sayılı, 11.Hukuk Dairesinin 28.12.2006 gün 14648-13830 sayılı 3.Hukuk Dairesinin 11.12.2006 gün 16013-17313 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 19.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çeyiz senedinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan her iki tarafın bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 201.46 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacıya açık olmak üzere, 12.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Mustafa evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, senedin müşterek ve müteselsil borçlu olarak her iki davalı tarafça imzalandığını, senette yazılı olan ziynet eşyalarının bir kısmının davalı tarafından iş yeri açılırken ve kapatmaları sırasında azar azar satıldığını, kalan kısmının da davalıda kaldığını, yine mehir senedinde yazılı olan eşyaların da davalıda kaldığını belirterek talep edilen eşyalar için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 151.462,50 TL olarak ıslah etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2018/582 ESAS 2021/424 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Davalı T4 vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; mehir senedinde belirtilen eşyalar yönünden davanın kabul kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Muhammet evlenirken mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinde her iki davalının imzası olmakla birlikte davalı T3 herhangi bir borç altına girdiğine dair ibare olmadığı gibi senet nedeni ile herhangi bir taahhütte de bulunmadığı, bu nedenle davalı Bayram yönünden açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet ve mehir alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; Ziynet ve mehir alacağı toplam miktarının 43.540,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
Davalılar cevap dilekçesinde; davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, zira mehir senedinde yazılı bu eşyaları alarak davacı gelinine teslim ettiğini ve evlendikleri tarihten itibaren onun tasarrufunda bulunduğunu, davalı ... ise mehir senedinde yazılı eşyalardan bir kısmının hiç alınmadığını, mecbur kaldığı için bu senedi imzaladığını, davacının bir süre dinlenmek üzere baba evine gittiğini ve bu sırada mehir senedinde yazılı altınları da yanında götürdüğünü, bazı eşyaların ise halen evde olup bunları iade etmeye hazır olduğunu belirterek, davanın reddini istemişlerdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2021/335 ESAS - 2022/123 KARAR DAVA KONUSU : Bağışlama Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Bundan ayrı olarak, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama neticesinde ziynet eşyasına ilişkin talebin de kısmen kabulüne karar verilmiş,ancak bu alacak kalemi için de faiz talep edilmesine rağmen mahkemece bu alacak kalemi yönünden de talep edilen faiz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece;davacının dava dilekçesinde çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden faiz talebi de bulunduğu gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, belirsiz alacak davası olmadığını, davacının altınlar ile kol saati ve kıyafeti giderken götürdüğünü, diğer eşyaların ekonomik ömrünü doldurduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....