Koca ise, kadının ziynetlerin kuyumcudan emaneten alındığından haberdar olup rızasının bulunduğunu belirterek eşya talebinin reddini savunmuştur. Dosya kapsamı ve kocanın tanığı Fetullah Aksoy’un beyanından ziynetlerin kadının bilgi ve onayı dahilinde kuyumcudan emaneten alındığı anlaşılmaktadır. Kadın kişisel eşya ve çeyiz eşyalarına ilişkin istemini ise dosya kapsamındakı bilgi ve belgeler ile ispat edememiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet ve eşya alacağı davasının reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygun olup, davalı-k.davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin de reddi cihetine gidilmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı-k.davacı kadının istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar 1-... 2-... aralarındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasına dair .... Aile Mahkemesinden verilen 30.04.2013 günlü ve 2012/509 E.- 2013/920 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 02.04.2015 günlü ve 2014/12992 E.- 2015/5549 K. sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalılardan .... ile evlendiğini ve evliliklerinin 3 ay sürdüğünü, davalının müvekkili evden kovduğunu, mehir senedinde yazılı çeyiz eşyalarının ... ve ..'daki müşterek evde kaldığını; ziynetlerin ise davalıda olduğunu belirterek, mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedeli olan 60.000 TL'nin davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle, mahkemece ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ayrıca çeyiz ve kişisel eşya talebinde bulunmuş, mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmiştir.Davacı-karşı davalı kadın kişisel ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı takdirde toplam bedeli 20.000 TL'nin tarafına verilmesini talep etmiştir. Talep edilen bu bedelin ne kadarının kişisel-çeyiz eşyası için istenildiği ve çeyiz, kişisel eşyalarının cins, nevi, miktarı açıklattırılmadan (HMK m. 31), bu taleplere yönelik diğer deliller de toplanılıp değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma davası, ziynet alacağı ve çeyiz alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalı erkeğin ziynet ve çeyiz eşya alacağı davalarına yönelik temyizi nedeniyle 119 TL nispi temyiz peşin harcının alınmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ; davalı ile boşandıklarını, evlilik sırasında düzenlenen 19/02/2010 tarihli mehir senedinde belirtilen televizyon, 1 adet 25 gram bilezik ve ... İli, ......
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk nafakası, tazminatlar, ziynet ve çeyiz alacağı ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın lehine hükmolunan ziynet alacağı miktarı 6.975 TL, eşya bedeli ise 3.775 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 41.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan alacağa ilişkin karar...
Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Davacı dava dilekçesinde 21/01/2016 tarihinde taraflar arasında meydana gelen kavga,tartışma,darp neticesinde olayın ihbar üzerine emniyete intikal ettiğini,davacının ortak konuta gelen polis nezaretinde ayrıldığını,ziynet ve çeyiz eşyalarını almaksızın,eşyalarının tamamına yakınını evde bırakarak müşterek konuttan ayrıldığını ve kadın sığınma evine yerleştirildiğini,bu olaydan sonra ortak hayatın tesis edilmediğini,ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini,olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Harca esas değer dava dilekçesinde ziynet eşya ve çeyiz eşya bedeli toplam 10.000,00 TL olarak gösterilmiştir ve harcı yatırılmıştır.HMK 119/2....
Aile Mahkemesinin 2020/931 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, müvekkili ve davalının evlenirken çeyiz senedi yaptıklarını, 30/08/2015 tarihli çeyiz senedinde müvekkiline takılan takıların ve alınması taahhüt edilen çeyiz eşyalarının ayrıntılı şekilde yazıldığını, bu belgede tarafların babaları ve köy muhtarının imzasının bulunduğunu, tarafların bu belgeyi düzenlendikten sonra Şanlıurfa'da düğün yaptıklarını, bu düğünde müvekkiline 30 adet çeyrek altın takıldığını, çeşitli başka ziynetlerin de takıldığını, mehir senedi ile alınması taahhüt edilen eşyaların alınmadığını, Şanlıurfa'da yapılan düğünde davalının ailesinin müvekkilinin üzerine ziynet takılmasına izin vermediğini ve el altından bir torbada topladıklarını, tarafların düğünden Burdur'dan ev aramaya gidecekleri için ziynetlerin davalının ailesinde kaldığını, sonrasında bu ziynetlerin müvekkiline verilmediğini, tarafların 2020 yılında aile ziyareti için Kayseri'ye geldiklerini ve ertesi gün davalının Şanlıurfa'ya döndüğünü...
Dava; çeyiz senedine dayalı ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarının bir depoda bulunduğu, ziynet eşyalarının bir kısmının evlilik birliği içerisinde ihtiyaç nedeniyle bozdurulduğunu, kalan ziynetleri de davacının giderken götürdüğünü iddia etmiş, mahkemece, tanık beyanları esas alınmış ve ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında boşanma davasının bulunduğunu, ekte sundukları mehir senedinde belirtilen 16 gram 22 ayar 5 adet bileziğin davacı müvekkiline mehir olarak verildiğini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan ve mehir senedinde "...bu borcumuza mahsuben yukarıda 36 sıradan tadat olunan..." kısımda belirtilen 400.000,00 TL bedelin davacı müvekkiline her iki davalı tarafından ödenmediğini, mehir senedine göre o zamanki paranın alım gücüne göre bahsedilen miktarın 106 gram 22 ayar altın bileziğin 3 katı civarına tekabül ettiğini, asgari ücretin neredeyse 21 katı bir bedele tekabül ettiğini, mehir senedine istinaden ödenmesi gereken bu bedelin de her iki davalıdan tahsilini talep ettiklerini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan 400.000,00 TL olarak belirtilen alacağın (paranın zaman değeri hesabı ve alım gücü dikkate alınarak) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...