Mahkemece; dosyaya ibraz edilen mehir senedinde davalının imzasının bulunmadığından buna dayalı sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca davacının müşterek evdeki eşyaları bir araca yükleyip götürdüğü, buna ilişkin tutanak tutulduğu, davaya konu ziynet eşyalarının tarafların birliktelikleri sırasında ortak ihtiyaçları için bozdurulduğu, davacının bu ziynet eşyalarını geri almak üzere davalıya verdiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacının, ziynet alacağı talebinin reddine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen mehir ve ziynet alacağı, velâyet yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. 2.Davalı-karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, kadın için tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakasının reddi, kişisel ilişki süresi, ziynet alacağının reddedilen kısmı, ziynet alacağının fiili ödeme günündeki değerlerine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/207 ESAS 2020/504 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların evlenirken 02/08/1997 tarihinde mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine konu ziynet eşyalarının müvekkiline ifa edilmediğini, çeyiz eşyalarının da müşterek hanede davalıda kaldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların dava tarihindeki bedellerinin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, dava dilekçesinde dava değerini 4.000,00 TL olarak göstermiş, ıslah dilekçesi ile de davasını 45.065,00 TL üzerinden ıslah etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2023 NUMARASI : 2023/90 ESAS 2023/475 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan 2 adet büyük altın ve 2 adet küçük altının mehir olarak verildiğini, ancak düğünden sonra davalının bu altınları müvekkilinin rızası dışında alarak tekrar iade etmediğinden bahisle ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıdan herhangi bir ziynet eşyası alınmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Cafer'in Konya 3.Aile Mahkemesinin 2016/258 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı olan 44.sıradaki bir adet 30 gram bileklik ile 45.sırada yer alan 3 adet 90 gram altın bileziğin müvekkiline hiç teslim edilmediğini, mehir senedinde yer alan altınların dışında da müvekkiline anne ve babası tarafından 2 adet burma bilezik, amcası tarafından 1 adet bileziğin düğün hediyesi olarak takıldığını, ayrıca düğünde takılan 30 adet çeyrek altın ve paralarla 2 adet 22 ayar kilitli burma bilezik alındığını, mehir senedinin 43 ve 44.sırasında yer alan ziynet eşyaları dışındaki ziynetler ile düğünde amca, baba ve anne tarafından takılan bilezikler ve çeyrek altın ve paralarla alınan bileziklerin ise davalılar tarafından borç olarak alındığını ancak daha sonra müvekkiline iade edilmediğini, mehir...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, davacı tarafından mehir senedinden kaynaklı altın ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin eski kayınpeder olan davalıdan talep edilmektedir. Taraflar Ümraniye 3.Aile Mahkemesinin 20,11/155Esas 2012/832Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar, boşanma yönünden verilen karar 14/11/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2016/29578 Esas 2019/11637 Karar sayılı ilamından da belirtildiği üzere; davada, davalının kayınpeder olması nedeniyle taraflar arasında Aile Hukuku kapsamında bir ilişki mevcut olmayıp düzenlenen çeyiz senedinin Borçlar Kanunu kapsamında sözleşme olduğundan davaya Aile Mahkemesinde değil, genel mahkemelerde bakılması gerekir....
Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
DEĞERLENDİRME: Davacı tarafça ziynet eşyası alacağından kaynaklı ilamsız takip için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali,davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup; Tarafların evli iken boşandıkları,evlilik merasimi sürecinde davalı tarafça davacıya mehir senedi nitelikli belgenin verildiği, TL yada döviz cinsinden kayıtsız şartsız borç ile tanzim tarihi içermeyen ve vade olarak "vadesiz" ibaresi içerir şekilde doldurulan basılı bono niteliğindeki belgenin kıymetli evrak vasfını taşımadığı, bu itibarla belgenin mehir senedi nitelikli olduğu ,evliliğe bağlı çeyiz eşyasından (mehir senedinden) kaynaklı davaların Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği, davalı savunması ,Nüfus kaydı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla HMK.nun 114/1-c, 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının mehir için bağışlanan ve düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmını kendi isteği ile çocuğun tedavi masrafları için bozdurup kullandığını, kalan kısmının davacıda olduğunu, bu nedenle ziynet eşyaları yönünden davanın reddi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; eşyalar yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, ayrıca alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, eşyaların hiç alınmamış olması sebebi ile ikinci el eşya değeri üzerinden tespit yapılmasının hatalı olduğunu, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
K A R A R Davacı, davalıların murisi olan Hulusi Badem ile evlenirken düzenlenen 22.12.1996 tarihli mehir senedi ile murisin kendisine 500 gram 22 ayar altın bilezik bağışlamayı taahhüt ettiğini, zaman içersinde nakit para bularak bu altınları temin edemediği için murisin kendisine ait olan taşınmazının ½ payını tapuda satış göstermek suretiyle kendisine devrederek borcunu ifa ettiğini, ancak murisin ölümünden sonra mirasçıları olan davalılar tarafından açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal davası sonucu adına olan ½ payın iptal edildiğini, bu durumda mehir senedinden dolayı alacağı olan altınlardan mahrum kaldığını, murisin borcundan dolayı mirasçılarının sorumlu olması gerektiğini, diğer davalı ... ...’ın ise mehir senedini kefil olarak imzaladığını ileri sürerek 500 gram 22 ayar altın bilezik olarak belirlenen alacağının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....