Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cevap dilekçesi: Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar cevap dilekçesi vermemiş, davalılardan Huriye yargılama sırasında ölünce mirasçıları davaya dahil edilmiş, dahili T10 cevap dilekçesinde; davacının eşyalar haricindeki tüm ziynet eşyalarını alıp gittiğini, davalı Huriye'nin mirasının borca batık olduğunu bu nedenle mehir senedinden kaynaklanan ifa yükümlülüğünün ortadan kalktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali - Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet ve mehir alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.02.2016 günü temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı evlenirken düzenlenen mehir senedindeki 22 ayar 350 gram altından 1 adet set ve 4 adet bileziğin düğün sırasında takıldığını, diğer mehir altınlarının takılmadığını, bunun haricinde müvekkiline düğünde başkaca altınlar da takıldığını, ancak ziynet eşyalarının davalılarda kaldığını belirterek takılmayan mehir altınının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 252.020,00 TL olarak ıslah etmiştir....

    Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet-mehir alacağına ilişkindir. Davacının, ziynet ve mehir alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf itirazların tefrik edilen dosya üzerinden yapılmasına karar vermek gerekmiştir....

    Mahkemece 08/07/2021 tarihinde; dosya arasına alınan Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/106 esas 2020/120 karar sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; davacının T1 davalının T4 olduğu, davanın boşanma davası olduğu, davanın 29/05/2019 tarihinde açıldığı, 06/10/2020 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verildiği, kararın 17/06/2021 tarihinde kesinleştiği, mehir senedinden kaynaklanan alacak davası ile mehri müeccel bedelinin ise 16/12/2019 tarihinde talep edildiği anlaşılmıştır....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedindeki altınların düğünde davacıya takıldığını, bunun haricinde davacıya ayrıca 28 adet çeyrek altın takıldığını, müvekkiline takılan tüm altınların müvekkile anne evine gittiği bir günde davalı tarafından müvekkilinin haberi ve rızası olmadan 34 XX 407 plakalı aracın satın alındığını, ziynet eşyalarının iade edilmediğini, mehirde yazılı olan eşyaların ise müşterek haneden kaldığını belirterek mehir senedindeki altınlar ile düğünde takılan altınların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte bedelinin davalıdan tahsilini ve mehir senedindeki eşyaların bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 10.000,00 TL bildirdiği dava değerini 28/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile 94.739,52 TL olarak ıslah etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2012/10171 esas sayılı dosyasında baba evinden gelen 38 kalem eşyadan 37’sinin teslim alındığını, mehir senedindeki eşyaların ise yediemin olarak davalıya bırakıldığını belirterek teslim alınan eşyalar hakkında kendisine aidiyetinin tespitini, mehir senedinde belirtilen ve teslim edilmeyen altın ve eşyaların ise aynen veya dava günündeki rayiç değerleri üzerinden bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; mehir senedinin sahte olduğunu, evlenirken düzenlenen mehir senedinde bazı eşyaların bulunmadığını, davacıya her biri 36 gram değerinde 4 adet bilezik, 1.000-TL değerinde alyans ve 500-TL değerinde tektaş yüzük taktığını, davacının ziynet eşyaların tamamını önce götürmüş olduğunu fakat 36 gram değerindeki 4 adet bileziğin, 08/12/2012 tarihinde ... 12....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava mehir senedinden kaynaklı alacak davası isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davalı müteveffanın yerleşim yerinin Eskişehir ili olduğu, davalı tarafın süresi içerinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, iş bu davada davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemesinin yetkisizliğine ve davaya bakmaya Eskişehir Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna, HMK'nın 323 ve 331/2 maddeleri uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine karar verilmiş, yetkisizlik kararı davacı tarafa tebliğ edilmesine rağmen dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği anlaşılmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesinin 30/05/2018 tarihli 2017/1729 Esas 2018/1020 Karar sayılı kararı ile; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuş, Dairemiz 02/10/2020 tarihli 2019/807 Esas 2020/1105 Karar sayılı ilamı ile; davacı kadın mehir senedinde yazılı bulunan ziynet eşyalarının mehir senedi gereği kendisine verildiğini, davalı T3 ile boşandıklarını ve bahse konu eşyaların davalı Selim’in uhdesinde kaldığını iddia etmiş; davalılar ise savunmalarında, davacının, ziynet eşyalarını müşterek konutu terk ederken yanında götürdüğünü beyan etmiş olduğu, bu bağlamda dava konusu uyuşmazlıkta ispat külfetinin davacı kadında olduğu, davacı kadının, mehir senedinde yer alan ve kadına teslim edildiği hususunda çekişme bulunmayan dava konusu ziynet eşyasının müşterek hanede, davalı T3 uhdesinde kaldığını ispat yükü altında olduğu, davacının iddiasını ispat bakımından tanık deliline de dayandığı anlaşıldığından...

      Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu uyuşmazlık; mehir senedinde yazılı olan ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili; mümkün olmaması halinde ise aynen iadesi istemine ilişkindir. Kural olarak, evlilik sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Kural olarak davacı, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının kadın üzerinde taşınması doğal ise de evden fiziksel şiddete uğrayarak ayrılan bir kadının ziynet eşyalarını da üzerinde taşıması olağan olarak kabul edilemez....

        UYAP Entegrasyonu