Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının davalı şirketin ticaret unvanının terkinini talep etmemiş olmasına göre, davacı vekilinin ticaret unvanının terkinine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve maddi, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalı şirket hakkında düzenlenen 26/06/2013 tarihli tutanağa göre davalının davacıya ait markayı kullandığı ve davalı fiilinin markaya tecavüz teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut 26.05.2013 tarihli Arama-El Koyma Tutanağında, davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinde yapılan aramada müşteki firmaya ait herhangi bir ürüne rastlanmadığı ve binanın boş olduğu belirtilmiştir....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/69 KARAR NO : 2022/126 DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Tazminat DAVA TARİHİ : 14/03/2022 KARAR TARİHİ : 25/05/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde "......" esas unsurlu birçok marka tescili bulunduğunu, bu bağlamda da .... tescil numaralı markanın maliki olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır faaliyet gösterdiği restoranında işletme adı olarak "....." markasını kullandığını, davalı tarafın müvekkilinin "....." markasını aynısını/benzerini restoran tabelasında, menüsünde, kartvizitinde, kredi kartı slip'inde kullandığını, davalının bu eyleminin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, markaya yönelik tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, kaldırılmasını, tecavüz teşkil...
Av. ... aralarındaki asıl davada tazminat, karşı davada markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile tazminat davaları hakkında ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 01/07/2014 gün ve 2013/253 Esas 2014/248 Karar sayılı hükmün davacı/karşı davalıvekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Davalı, internet alan adını satın aldığını, davacının talebi üzerine de yönlendirmeleri kaldırdığını, haksız rekabet veya tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; hüküm eksikliği tamamlanarak davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı ‘’pttbank.com’’adlı internet sitesinin kullanımının davacı adına TPMK nezdinde tescilli ‘’pttbank’’ ibareli tescilli markaya tecavüzde bulunduğunun tespitine ve yapılan tecavüzün önlenmesine karar verilmiştir. Karara karşı, davalı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Oysa yukarıda açıklandığı üzere somut olayda, davalının 09.12.2016 tarihli davacı ihtarnamesine kadar gerçekleşen kullanımı, davacının izni dahilinde olduğundan ve markaya tecavüz teşkil etmediğinden, diğer bir deyişle davalının markaya tecavüz eylemini 09.12.2016 tarihinden sonraki eylemleri oluşturduğundan, bu tarih ile dava tarihi arasındaki yaklaşık bir yıl iki aylık sürede davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı söylenemez. O halde, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi de yerinde değildir. Bu itibarla ilk derece mahkemesince, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi istemli asıl davada, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf itirazları yerinde bulunmuştur....
Oysa yukarıda açıklandığı üzere somut olayda, davalının 09.12.2016 tarihli davacı ihtarnamesine kadar gerçekleşen kullanımı, davacının izni dahilinde olduğundan ve markaya tecavüz teşkil etmediğinden, diğer bir deyişle davalının markaya tecavüz eylemini 09.12.2016 tarihinden sonraki eylemleri oluşturduğundan, bu tarih ile dava tarihi arasındaki yaklaşık bir yıl iki aylık sürede davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı söylenemez. O halde, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi de yerinde değildir. Bu itibarla ilk derece mahkemesince, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi istemli asıl davada, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf itirazları yerinde bulunmuştur....
nin, davacının markası ve ticaret unvanı ile karışıklığa sebebiyet verecek şekilde “...” ibaresini unvanında kullandığı, ancak anılan davalının ticaret unvanının terkinin de istenmediği gözetildiğinde tescilli ticaret unvanının kullanılmasının bir sınai mülkiyet hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı, anılan davalının otobüsleri üzerinde ticaret unvanının tamamını kullanmadığı ve mevcut kullanım şekli ile de davacının markası ile iltibasa yol açtığı, bu hali ile markaya tecavüzün gerçekleştiği, davalı ... ile işbirliği içinde hareket eden diğer davalının da markaya tecavüz eylemlerinden sorumlu bulunduğu, davalı tarafın markaya tecavüz eylemi nedeniyle ne oranda kar elde ettiğinin kesin olarak saptanamadığı, bu konudaki istemin makul olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ...'...
İş sayılı dosyasında davalı işyerinde yapılan tespitlerde davalının müvekkiline ait ... markasının aynı/benzerini aynı mal ve hizmet grubunda kullanarak iltibasa neden olduğunun ve markaya tecavüzde bulunarak haksız rekabet yaptığının tespit edildiğini, ayrıca davalı tarafın www. ... .com.tr internet adresi isminde ve site içeriği dokümanlarda müvekkili şirket markasıyla iltibas yaratacak şekilde ... ibaresi ve logolarını kullandığını, davalı taraf adına 20 ve 35. sınıflarda "... + şekil (deve logosu) tescilli markası bulunsa da davalı tarafın söz konusu markasını tescille uygun kullanmadığını ve ... ibaresini önplana çıkartarak kullandığını ileri sürerek davalının haksız kullanımlarının önlenmesi ve durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü ve davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti ile markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesini KHK'nın 66/c. bendi uyarınca şimdilik 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 15.000 TL tazminat...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Marka hükümsüzlüğü ve sicilden terkini marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Asliye Hukuk (Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) ile ... 2....
DAVA TARİHİ : HÜKÜM : Kısmen kabul KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili Taraflar arasındaki markaya ve ticaret unvanına tecavüzün tespiti ve önlenmesi, ticaret ünvanının silinmesi, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....