Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne yöneltilen tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemli dava, asıl dosyadan tefrik edilmiş, davalı ...'ye yönelik davada yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tescil işlemleri tamamlanmış bir markanın hükümsüzlüğü istemli davanın dava tarihinde sicilde hak sahibi görünen kişi veya kişilere karşı açılacağı, hükümsüzlüğü talep edilen 2011/... sayılı marka tescil işlemlerinin davadan önce tamamlandığı, bu durumda davalı ...'nin davalı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalının davacının tescilli markasına yönelik tecavüzün tespiti, ref'i ile TPMK nezdinde tescilli ... tescil numaralı "...... " ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ..... tescil numaralı "......" esas unsurlu markaların davacı adına, ....... tescil numaralı "....... " ibareli markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez....

      Mahkemece; toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlığın; davacının 2009/12752 sayılı marka tescil başvurusunun, davalı itirazı üzerine 1988/102486 ve 2003/37778 sayılı marka tescil belgeleri nazara alınarak reddi kararının hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplandığı,davalının 1988/102486 sayılı markasının kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü istemiyle açılan davada yapılan yargılama sonunda her ne kadar anılan marka hükümsüz kılınmışsa da hükümsüzlüğün nedeninin kullanmama olduğu,kullanmama nedeniyle hükümsüzlük hâlinde markanın sicilden terkin edildiği anda hükmünü yitirdiği,terkin anına kadar yasaklama yetkisini sahibine sağladığı,davacı başvurusunun reddine ilişkin ... kararının 14.12.2010 tarihinde tesis edildiği, oysa hükümsüzlük yönünde verilen kararın 2011 yılında onandığı,şu hâle göre davalının 1988/102486 sayılı markası davacı başvurusu bakımından redde mesnet alınabilecek kıymette olduğu,davalının redde mesnet alınan 2003/37778...

        Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin Dava Tarihi : 27/10/2020 Karar Tarihi : 03/06/2021 Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 08/06/2021 Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dilekçelerinde özetle; ihtilaflı “...” markası için itirazlar ve YİDK başvurularının reddedildiğini, bu ibarenin gündelik söyleyiş içinde “...’yı” veya “...’ya” şeklinde kullanılacağını, davalı tarafın (itiraza cevap dilekçesinde) “sayaç” üretimi yaptığını belirtmesine rağmen 7 ve 9 numaralı sınıflarda kendi üretim alanları ile kesişen üretimleri olduğunu, yurt genelinde ve yurt dışında yaygın satış ağlarına sahip olup, tanınmışlıklarından haksız rekabet ile faydalanmak istenildiğini, YİDK kararında “kullanım ispatına ilişkin delil sunulmadığı ya da sunulan delillerin yeterli...

          şirketinin iflasının Pforzheim Mahkemesi tarafından 08/07/1998 tarihinde açıklandığını ve Alman Ticaret Sicilinde yayınlanarak şirketin resmen iflas ettiğini, iflas kararından yaklaşık 5 sene sonra markaya tecavüzlerin artması ve müvekkili şirketin marka hakkı ile ilgili muhatap bulamaması, markaların yenilenmemesi, markanın sahipsiz kalması nedeniyle müvekkili tarafında iyi niyetle dava konusu markaların tescil başvurusunun yapılmak zorunda kalındığını, davacı şirketin sicilden terkin edildiğini, hukuki varlığının bulunmadığını, taraf ehliyetinin olmadığını, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davanın 556 sayılı KHK.'nin 8/son maddesi uyarınca reddinin gerektiğini, müvekkili markasının çok daha farklı sınıfları da kapsadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Dava, Paris Sözleşmesinin 8 inci maddesi, 556 sayılı KHK.'nin 8/3, 8/5, 42 nci maddeleri uyarınca markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Yapılan yargılama sonunda Bakırköy .......

            Ancak, davalının... no'lu markanın tescil edilmemesine rağmen mahkemece işbu marka başvurusu yönünden sadece ... ... kararının kısmen iptaline karar vermek gerekirken ayrıca... sayılı markanın kısmen hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine dair yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm, davalı... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı... yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı....'ye iadesine, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli olan ---------markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini davasıdır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı yana ait ....... tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ...... tescil numaralı markanın, 19/06/2019 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir....

                  . + şekil", "YEDİTEPE UNIVERSITY EYE CENTER+şekil", "YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ GÖZ HASTANESİ + şekil" ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “YEDİTEPE” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından yapılan itirazın MDB ve YİDK kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu ve başvuru konusu markanın tanınmış markalarıyla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK kararının iptali ile tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı TPMK vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket vekili, müvekkili şirket tarafından tescili talep edilen “YEDİTEPE” ibaresinin davacıya ait markalardan farklı olduğu gibi tescil kapsamlarının da farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının “VAIO” ibareli şekil markasının 1996-1997 yıllarında bilgisayar ürünü üzerinde kullanarak ABD ve Japonya'da, 2006 yılından itibaren de Türkiye'de pazara sunulmuş olması sebebiyle davalının kullanımdan kaynaklanan hak sahipliğinin davacı tescilinin önüne geçtiği, bu halde de markanın hükümsüzlüğüne yönelik iddiaların sabit olmadığı, davalı yanın tescilli olan markası kapsamında kullanımda bulunduğu, yasal hakka dayalı kullanım sebebiyle de davacı marka hakkının ihlalinin ve dolayısıyla tecavüzünün söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkini, tecavüzün tespiti ile önlenmesi istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu