WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

açık bir şekilde kullanıldığı ve haksız rekabet oluşturduğu durumda verilen kararlar olup, hiç birisinin -------- kullanılan bir ibare sebebi ile verilmiş olmadığını, ---------ancak tescilli bir markaya tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, -----amacının -------- unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde olmasına rağmen, hatalı gerekçe ile tek başına ---- unvanının tescil ettirilmiş olmasının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabul edilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir." şeklinde olduğunu belirterek, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir....

    e maddesinde ise ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK'nın 9 ve 61 nci maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve bu sebeple bağlantı ihtimali de dâhil halk nezdinde karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin, markanın tescilli olduğu mallarla aynı veya benzer mallarda kullanılmasının, marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmet sınıfları ile davalının mal ve hizmet sınıflarının farklı olması sebebiyle Mahkemece yapılan değerlendirmede hata bulunmadığı, davacı vekilinin yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı, Mahkemece haksız rekabet yönünden verilen tazminatın taleple bağlı kalınarak yerinde olduğu, marka hakkına tecavüzün oluşmadığının kabulü ile marka hakkına tecavüzden kaynaklı manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, haksız...

        FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/370 Esas KARAR NO : 2021/180 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/12/2020 KARAR TARİHİ : 20/10/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, karşı tarafa tebliğ yapılmaksızın www......com.tr isimli internet sitesinde bir bilirkişi marifetiyle ...... ibareli markaya ihlal oluşturur nitelikte kullanımların olup olmadığının tespitine, ...... ibareli markadan doğan hakları ihlal eder nitelikte olan ürün imalinin, satışının, tabela ve levhalarda kullanımının dava sonuna kadar engellenmesi yönünde ihtiyati tedbire, ...... sayılı ...... ibareli markadan doğan haklara 6769 Sayılı Kanunu'nun ilgili maddeleri ve TTK'nin 55 vd, maddeleri uyarınca tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tescilli marka hakkına tecavüzün...

          Tazminat talebine ilişkin olarak 556 sayılı KHK'nın Madde 66 - "Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören marka sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usulerinden birine göre hesap edilir: a)Marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanması ile elde edilebileceği muhtemel gelire göre, b)Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre, c)Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre, Yoksun kalınan kazancın hasaplanmasında, özellikle markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında markaya ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur." hükümlerine amirdir....

            GEREKÇE: Dava; marka hakkının tecavüze uğradığının tespiti, tecavüzün meni ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Marka hakkı sınai mülkiyet hakkına dahil olup, herkese karşı öne sürülebilen mutlak haklardandır. Hukukumuzda sınai hakların korunması amacıyla 6769 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Marka hakkının korunması ve marka hakkına yapılan müdahaleden doğan tazminat istemleri de 6769 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilecektir. 6769 sayılı Kanun'un 156. maddesine göre, Kanun'da öngörülen davalarda görevli mahkeme fikri ve sınai haklar mahkemesidir. Maddenin birinci fıkrasının ilk cümlesi "Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir." şeklinde olup, görevli mahkemenin neresi olduğu belirtilmiştir....

              DAVA KONUSU : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili oldukları T1 ne ait olan "T3 isimli markanın 30/10/2015 başvuru tarihli 2015/87605 başvuru ve 2167 referans numarası ile 556 sayılı markalar hakkındaki kanun hükmünde kararnamenin 23....

              İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/300 Esas KARAR NO : 2022/188 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/09/2021 KARAR TARİHİ : 06/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait “...”,“... ”, ve türevi markalarından doğan hakkına tecavüz teşkil eden,müvekkil markalarını ve ayırt edilemez derecede benzerlerini taşıyan tüm ürünlere yönelik ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/09/2021 tarihli ve ...D. İş ve ... sayılı kararı ile tahsis edilen ......

                Mahkemece, davacının 2012/60137 sayı ile 43. sınıfta tescil edilmiş "CK Cave Konak" markasının olduğu, esas unsurunun "CK" olduğu, "Cave" ibaresinin sektörde ve özellikle Kapadokya bölgesinde yaygın olarak kullanılan bir ibare olduğu, dolayısıyla marka içerisinde ayırt ediciliğin oldukça düşük olduğu, "konak" ibaresinin ise verilen hizmetle doğrudan ilgili bir kelime olması nedeni ile ayırt edici vasfının dahi bulunmadığı, davalı tarafından "Hasse Cave Konak" şeklinde gerçekleştirilen kullanımın davacıya ait marka ile iltibas yaratacak bir kullanım olarak kabul edilemeyeceği ve marka hakkına tecavüzden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                  SMK'nın 7/3-e maddesinde bahsi geçen husus; markadaki işaretin, ticaret alanında ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasından ibaret olup aynı Kanun'un 29/1-a maddesi gereğince bu kullanım, marka hakkına tecavüz sayılmaktadır. Esasen 556 sayılı KHK döneminde bir marka ile aynı işareti içeren bir ticaret unvanının unvansal kullanımı marka hakkına tecavüz olarak görülmemekte, ancak unvanın markasal bir şekilde kullanılması hâlinde marka hakkına tecavüzden söz edilebileceği kabul edilmekteydi. Dolayısıyla 556 sayılı KHK döneminde ticaret unvanında unvansal kullanım ve markasal kullanım hususlar önem arz etmekle, bu kapsamda yapılacak belirlemelere göre ticaret unvanın marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı anlaşılabilmekteydi. Ancak SMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte bu hususta markasal kullanımdan ziyade işaretin "ticaret alanında ticaret unvanı olarak kullanılması" sırasında marka hakkına tecavüzün söz konusu olacağı ifade edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu