DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde 2012/92492, 2012/68604, 2012/26185, 209321, 2010/63005 tescil no.lu markaların sahibi olduğunu "ALTINEMLAK" ibaresi ile sektörde tanınmış şirketlerden biri olduğunu, davalının "ALTINFİL EMLAK" markası altında Konya'da faaliyette bulunduğunu, davalının, davacının markası ile aynı sınıfta ve benzer marka kullanması sebebiyle karıştırılma ve ilişkilendirme ihtimali mevcut olduğundan, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, iltibas oluşturan ilan, reklam, tebala, broşür, tanıtım kağıtlarının toplatılmasına, müvekkilinin marka hakkına tecavüz eden wwwaltınfilemlakkonya.com internet sitesinin kapatılmasına, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir. II....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2019 NUMARASI ... DAVANIN KONUSU : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Meni Taraflar arasında görülen davada Ankara 4....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/407 KARAR NO : 2021/291 DAVA : MARKAYA TECAVÜZ-HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MENİ REFİ, MADDİ- MANEVİ VE İTİBAR TAZMİNAT DAVA TARİHİ : 25/09/2018 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz-Haksız Rekabetin Tespiti, Meni Refi, Maddi- Manevi ve İtibar Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketlerin dünya çapında tanındığını, markalarının TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalı hakkında .. 2. FSHHM’den delil tespiti talep ettiklerini, ... 2. FSHHM tarafından ......
Mahkemece, davalının ürünleri üzerindeki markasal kullanımın ve ürün ambalajının davacının marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tecavüzün önlenmesi ve 556 sayılı KHK 66. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilmiştir. Ancak, 556 sayılı KHK 6. maddesi uyarınca marka koruması tescil ile elde edilir ve hükümsüz kılınmadığı sürece markanın tescilli haliyle kullanılması yasal kullanım niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tescilli “... Eşanlamlı ... ...+şekil” markasını ürünleri üzerinde tescil edildiği haliyle kullandığına göre, bu kullanım davacının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı halde mahkemece markaya tecavüzün tespiti ve meni ile tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, davacı ürün ambalajlarının renk ve kompozisyonu itibariyle de TTK hükümlerine göre haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürmüştür....
hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını, davalının haksız rekabet ve tecavüz teşkil eden ürünlerine el konulmasını talep ve dava etmiştir....
benzeri logonun yer aldığını, bu durumun tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açtığını, ayrıca davalının aynı sektörde yer aldığını ve benzer marka tescili nedeniyle kötüniyetli olduğunu ileri sürerek marka tecavüzün tespiti, meni haksız rekabetin tespitini talep ve dava etmiştir....
Asıl dava, marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin tespiti, meni, ticaret unvanının terkini, alan adının iptali ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı-karşı davalının ticaret unvanı ve markasının kılavuz sözcüğü MASKOT ibaresi olduğu gibi, davalı-karşı davacının ticaret unvanı ve alan adında da kılavuz sözcük MASKOT ibaresinden oluşmaktadır. Ayrıca, davaya konu MASKOT ATÖLYESİ ticaret unvanında geçen ATÖLYE ibaresi ise faaliyet türünü göstermiş olması itibariyle 6762 sayılı TTK’nın 43. maddesi uyarınca ticaret unvanına ayırt edicilik katan ibare olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Anılan husus, davalı-karşı davacının alan adı olarak kullandığı tanıtma işareti bakımından da geçerlidir....
, sicilden terkinine, haksız rekabetin tespiti ve meni ile marka hakkına tecavüzün tespiti taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece davanın kabulü ile davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne, davalı şirketin ürünleri üzerinde kullandığı işaretin davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüzün men ve refine karar verilmiştir. Ancak, dava dilekçesinde davacı yalnızca adına tescilli olan markalara davalının vaki tecavüzünün tespiti ve menine karar verilmesini talep etmiş, bozulan 11.10.2012 tarihli kararda da mahkemece dava, markaya tecavüzün giderilmesi davası olarak nitelendirilmiş, davacı vekili de 26.11.2012 tarihli temyiz dilekçesi 2. sayfasında davanın markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti davası olduğunu belirtmiştir. Dairemizin 02.10.2013 tarihli bozma ilamında da, dava marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile men’i olarak nitelenmiş bozmaya uyulmakla da davalı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur....
bulunduğunu, davalının kullanımının müvekkilinin tanınmış markasının itibarının zedeleyeceğini ve haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün tespiti, meni ve durudurulması ile haksız rekabetin durdurulması ve men'ini talep ve dava etmiştir....