Dairemiz kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesinin 08.09.2020 tarih ve 2019/396 Esas - 2020/166 Karar sayılı kararıyla; "-Davalı tarafın davacıya ait "tottolet" ibareli markası ve 2013/01490 sayılı endüstriyel tasarıma yönelik kullanımının marka hakkına ve tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men'ine, -Davacının maddi tazminat tercihine göre bilirkişi raporu doğrultusunda marka haklarına tecavüz nedeniyle 3.475,00 TL, endüstriyel tasarımdan doğan haklara tecavüz nedeniyle 3.475,00 TL olmak üzere toplam 6.950,00 TL maddi tazminata, fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin reddine, -Tarafların tespit olunan ekonomik durumları, ihlalin niteliği ve süresi, manevi tazminatın amacı dikkate alınarak davacı yararına 7.000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine." karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
tasarıma yönelik kullanımının marka hakkına ve tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men'ine, -Davacının maddi tazminat tercihine göre bilirkişi raporu doğrultusunda marka haklarına tecavüz nedeniyle 3.475,00 TL, endüstriyel tasarımdan doğan haklara tecavüz nedeniyle 3.475,00 TL olmak üzere toplam 6.950,00 TL maddi tazminata, fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin reddine, -Tarafların tespit olunan ekonomik durumları, ihlalin niteliği ve süresi, manevi tazminatın amacı dikkate alınarak davacı yararına 7.000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine." karar verilmiştir....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/53 KARAR NO : 2023/12 DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref'i, Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 19/02/2020 KARAR TARİHİ : 10/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref'i, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin “...” ve “...” markaları ile eğitim veren bir ... kreş olduğunu, ... sayılı “...” ve ... sayılı “...” markalarının tescilli olduğunu, davalının ... sayılı “... ...” ibareli marka başvurusunun mevcut olduğunu, anılan başvurunun kurum tarafından reddedildiğini, davalının bu marka başvurusu sonrasında ... alan adını da adına tescil ettirdiğini ve markayı da aktif olarak kullanmaya başladığını, davalının haksız biçimde marka kullanımlarını durdurmasını ihtaren 22.06.2018 tarihli ve ... yevmiye numaralı .......
eden eylemlere son verilmesini istediklerini ancak menfi cevap aldıklarını, davalı ...’nin marka hakkının ihlalinden haberdar edilmesine rağmen davalı şirketin tecavüz teşkil eden kullanımlarına sessiz kalmasının marka hakkına tecavüz niteliğindeki fiillere iştirak niteliğinde olduğunu, davalıların eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile durdurulmasına, 1000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, davalı şirketin internet sitesinin kapatılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; bilirkişi heyeti tarafından uyuşmazlık konusu markalar üzerinde görsel, anlamsal ve fonetik olarak yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 29/07/2019 tarihli raporda inceleme konusu ürünün davacının tescilli markası ile tecavüz şartlarını oluşturduğu, marka hakkının ihlali niteliğinin bulunduğu, kullanımların iltibasa sebep olacak düzeyle benzer olduğu, bu hali ile davacının eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmış olup haksız rekabetin men'ine, marka hakkına tecavüz eden fillerin durdurulmasına karar verilmiştir....
Davacı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine ek rapor alınması için dosya bilirkişi---- verilmiş, bilirkişi--- tarihli ek raporunda özetle; davalının--- tarihinde kurulduğunu, dolayısıyla bu tarihte ticarete başladığını, ilk satış faturasını --- tarihinde kestiğini,----- ---------- yazdığı, dava konusu -- markasının geçmediğini,---- hesaplama sonucu zararının kök raporda da belirtildiği üzere -------olduğunu beyan etmiştir. ----------- maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. ----- marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir....
Somut olayda ise marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği hususu hükme dayanak yapılan bilirkişi raporları ile sabittir....
Adwoıds reklam uygulamasında kendisine ticari fayda sağlayacak şekilde kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varıldığından, davalının eyleminin davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemler nedeniyle uğranılan zararların tazmini amacıyla maddi, manevi ve itibar tazminatı talep etmiştir. 556 sayılı KHK' nın 62.maddesi gereğince; Markası tecavüze uğrayan, şartların varlığı hallinde maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. KHK' nın, marka sahibine tanıdığı diğer talepler gibi tazminat talebinde bulunabilmek için marka hakkına tecavüz şeklindeki haksız fiillin olması ve hukuka uygunluk sebeplerinde birinin olmaması gerekir....
davalı şirket tarafından haksız kullanımı ve marka hakkına tecavüzü nedeniyle ....000,00 TL maddi, ....000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
ihtimalinin meydana gelip gelmeyeceğini araştırmaya dahi gerek olmadığı, eylemin apaçık bir marka hakkına tecavüz eylemi olduğu, nitekim yerel mahkeme tarafından alınan bilirkişi çoğunluk görüşünün de eylemin marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu belirlediği, sadece tekstil bilirkişisinin eylemin marka hakkına tecavüz niteliğinde olmadığını beyan ettiği, esasen tekstil uzmanı bilirkişi ....’nın aynı olayla ilgili olarak Bakırköy FSHCM’ne sunduğu bilirkişi raporunda eylemin marka hakkına tecavüz niteliğinde olmadığına ilişkin görüş açıklamış olması nedeniyle HMK 272, 49 vd. maddeleri uyarınca bilirkişilik yapmasının ve görüşlerinin delil olarak kabul edilmesinin de mümkün olmadığı, sonuç itibariyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının bozulmasının gerektiği kanaatinde olduğumdan aksi yöndeki Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum....