Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez....
büyük korku ve endişe yaşadıklarını, taraflarınca takibin iptali için ----- sayılı dosyası ile imza itirazında bulunulduğu, -----dosyasında ihtiyati hacze itiraz edildiği,-------- soruşturma sayılı sahtecilik suçu nedeniyle şikayette bulunulduğunu, davalı tarafından sahte imzalı bonolar ile alınan ihtiyati haciz kararı ile haksız ve dayanaksız olarak yapılan icra takibi ve buna bağlı olarak yapılan ihtiyati haciz işlemleri sebebi ile müvekkillerinin zarar gördüğü, açıklanan nedenlerle ; davanın kabulünü, davalı tarafın yapmış olduğu haksız ihtiyati haciz nedeni ile müvekkillerinin uğradığı manevi zararın tazmini için tahkikat sonucunda manevi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere herbir müvekkili için ---- olmak üzere toplam ----- manevi tazminatın haksız haciz tarihi olan ----- tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin...
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 27/10/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden; a) Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince; "... davalının yaptırdığı haksız haciz ve muhafaza işlemine istinaden davacının makinelerinin haczedilmesi ve satılması nedeniyle davacının 39.235,00 TL tutarında maddi zarara uğradığı; davacının iddia ettiği gibi kar kaybı zararına uğradığının ise raporumuzun teknik kısmada tespit edilemediği: davacının talebi gibi 20.000 TL tutarında manevi zarara uğradığı, davacının bu zarar alacaklarının, talep gibi, haciz tarihinden (davacı talebine göre 25.09.2009 tarihinden, haciz tutanağına göre 24.07.2009 tarihinden) itibarın işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili gerektiği; anlaşıldığından; davacının davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda kısmen kabulü ile 39.235,00 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın haciz tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin ispat edilemeyen kar kaybı ve manevi tazminat talebinin talebin reddine ... " karar verilmiştir....
Haciz uygulaması nedeniyle hacze muhatap olan kişinin borcuna sadık olmayan kişi konumuna düşeceği, iş çevresinde ticari itibarının zedeleneceği, kişilik haklarının zarar göreceği kuşkusuzdur. Haksız yere uygulanan hacizden kaynaklanan manevi tazminat davalarında davacının manevi zararının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacının zararını kanıtlamasına gerek olmaz. Nitekim İcra Hukuk Mahkemesinin kararıyla davalı tarafın talebiyle uygulanan haciz ve muhafaza işleminin haksızlığı saptanmış durumdadır. Bu durumda davalının kusurlu eylemi nedeniyle bir miktar manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmış, hükmedilecek manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı gibi ortaya çıkan manevi acıyıda gidermesi gerektiği gözetilerek olayın meydana geldiği tarih, tarafların durumları da göz önünde bulundurularak takdiren ----manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen 05/05/2021 kararda özetle; açılan dava sırasında bir ihtiyati tedbir kararının, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilen hususun uyuşmazlık konusu olması halinde verilebileceğinin HMK'nun 389 maddesinde düzenlendiğini, dava konusunun manevi tazminat davası olduğu ve manevi tazminat alacağına teminat olarak tedbir istenemeyeceğinden davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 11/05/2021 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, Mahkeme 11/05/2021 tarihli ara karar ile manevi tazminat talebi yönününden ihtiyati haciz koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda davacılar vekili destekten yoksun kalma nedeni ile talep ettikleri maddi-manevi tazminatın tahsilini korumak amacı ile ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalıların tüm taşınır-taşınmaz mal varlıklarının kaydına ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulmasına karar verilmiş, davalı vekilince ihtiyati haczin aşkın olduğu gerekçesi ile itiraz edilmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir....
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede;Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....
Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.( Emsal Yargıtay 4. HD nin 06.07.2020 gün ve 2019/2535 E -2020/2544 K sayılı ilamı) Somut olayda davalının isim benzerliği nedeniyle İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... takip nolu dosyasında haksız olarak davacı şirket aleyhine yaptığı takip sebebiyle davacının bir kısım emval ve banka hesapları üzerine haciz koydurduğu, olayda sigorta şirketi olan ve gerekli özeni göstermeyen davalının ağır kusurlu olduğu, davacının ticari itibarının sarsılmasına neden olduğu anlaşıldığından, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 4....