Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacı ... vekili ... tarafından, davalılar .... ve diğerleri aleyhine 09/01/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

    Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş. aleyhine 12/01/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/11/2016 günlü kararın istinaf incelemesinde; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 31/01/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan olayların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıması zorunludur. Boşanmaya sebebiyet veren davalı erkekten kaynaklanan ve mahkemece de kabul edilen kusurlu davranışlar davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya sebebiyet veren vakıaların, tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gereklidir. Toplanan delilerden, davacıdan kaynaklanan, davalının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış ve kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/02/2014 ve 13/02/2014 günlerinde verilen dilekçeler ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen 05/09/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya sebebiyet veren vakıaların, tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması zorunludur. Erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/2 koşulları oluşmamıştır....

              Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK.md. 174/2). Mahkemece belirlenen davacı erkeğin diğer kusuru ise, davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gibi; dosyada kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek davacı erkekten kaynaklanan başkaca maddi bir hadisenin varlığını gösteren bir kanıt da bulunmamaktadır. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları davalı kadın yararına gerçekleşmemiştir. Öyleyse, davalı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır....

                Miki yazdı." şeklindeki paylaşımın düşünceyi açıklama ve eleştiri kapsamında kalmadığı, O.Ç sözünün Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125 inci maddesi kapsamında hakaret niteliğinde olduğu, bu kapsamda davacının kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde olduğu, bu nedenle davalı vekilinin bu paylaşımda kişilik haklarına saldırı olmadığına ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı, 2. "...şşt sessiz olun RTE kapattığını sanıyor salak!" şeklindeki paylaşımın düşünceyi açıklama ve eleştiri kapsamında kalmadığı, ölçülülüğün ve orantılığın aşıldığı, salak sözünün TCK'nın 125 inci maddesi kapsamında hakaret niteliğinde olduğu, Yargıtay kararlarında da salak sözünün hakaret olarak kabul edildiği, bu kapsamda paylaşımın davacının kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde bulunduğu, bu nedenle davalı vekilinin bu paylaşımda kişilik haklarına saldırı olmadığına ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı, 3....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, birleşen davalarda davalı ... aleyhine aynı tarihte verdiği dilekçeler ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davalarda davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava basın yoluyla, birleşen davalar internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

                    a ait internet sitesinde yayınlanan yazıda, asılsız suçlama ve iftiralarda bulunduğu, gerçeğe aykırı yayın nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalılar, yazının tamamen gerçek olaylara dayandığını, kişilik haklarına saldırı oluşturacak herhangi bir ifadeye yer verilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; klavuz kaptanların rüşvet aldığı iddiası ile ilgili 2007 yılında davacılardan ... hakkında haberler yapıldığı, savcılıkça yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacılardan ...'...

                      UYAP Entegrasyonu