KARŞI OY YAZISI Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Dosya içindeki, bant çözüm raporunun incelenmesinden davacı YÖK Başkanının maaşına zam yapılacağı konusu işlenirken, kullanılan bazı sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu konusunda çoğunlukla aynı düşüncede olmakla birlikte programın sunum tarzı, olaya mizahi bir tarzda yaklaşılmış olması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarı fazla olup, daha az bir miktara hükmedilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 19/04/2011...
aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile gönül ilişkisine girdiğini, eşi ile birlikte yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu, ayrıca davalının bu süreç içinde kendisine karşı hakaret içeren sözler söylediğini ve kendisi hakkında dedikodu çıkardığını, davalının bu eylemlerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş ve diğerleri aleyhine 25/03/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/01/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, yayına katılanın söylediği sözler nedeniyle oturumu yöneten ile yayımlayan kuruluşunun sorumlu olmayacağı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....
Oysa yerel mahkemece davaya konu gazete yazısındaki hangi ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, açıklamadan "davacının bu yazı nedeniyle manevi yönden etkilendiği, gazete yazılarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu" şeklindeki soyut ifade Anayasa ve H.M.K da düzenlenen gerekçe niteliğinde değildir. Öncelikle mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerektiği düşencesiyle dairemiz çoğunluğunun bozma gerekçesine katılmıyoum. 28/02/2012...
Yerel Mahkemece aynı olaya ilişkin olarak davalı tarafın açtığı iş yeri dokunulmazlığının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasında Kütahya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/219 Esas -2012/42 Karar sayılı kararı ile hükmedilen 10.000,00-TL manevi tazminatın onandığı, iki eylem birbirinden farklı şekilde gerçekleşse bile kişilik haklarına saldırı nedenine dayanan manevi tazminat miktarının işyeri dokunulmazlığının ihlali nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarından daha fazla bile olması gerektiği, aksi hâlde hakkaniyet kuralının ihlal edilmiş olacağı belirtilerek ve önceki karardaki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, davalı ...’ın diğer davalı ...’in avukatı olup, hazırladığı cevap ve düzeltme metninde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesi ile uğradığı manevi zararın davalılara müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, cevap ve düzeltme metninin eleştiri sınırları içinde kaldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davalılar tarafından hazırlanan cevap ve düzeltme metninin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul olunarak istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... vd. aleyhine 21/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu yazının yer aldığı gazetenin 08/04/2011 tarihli nüshasında “...” başlığı ile yayımlanan yazıyla kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....
K.. aleyhine 25/03/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının TBMM'nin 04/05/2010 tarihli 101. oturumunda eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek sözler ile kendisine hakaret ettiğini ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....