AŞ ve ... aleyhine 10/11/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, ...'nin 07/11/2015 tarihli sayısında yayınlanan "..." başlıklı yazılarında sarfedilen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek, uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine .... gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına basın yoluyla saldırı nedeniyle manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının temyiz istemi yönünden, Davacı vekili dava dilekçesinde, beş ayrı yayında kişilik haklarına saldırı bulunduğundan bahisle toplam .... TL manevi tazminat isteminde bulunmuş olup, her bir yayın için istediği miktarları ayrı ayrı belirtmediğine göre, toplam .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ....ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar, davalıların .......
Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Ne var ki mahkemece belirlenen bu kusur tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bunun dışında, davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olay da mahkemece belirlenmemiştir. O halde, davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...
Davacı, Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaptığını, davalı tarafından "...com" isimli internet sitesinde 25/01/2013 tarihinde "Bu iş sosyal patlamaya gider." başlığı ile yaplan asılsız haber nedeniyle hedef gösterildiğini, haberde ikamet ettiği evinin ve adliyenin terasının kastedildiği, kamuoyu nezdinde küçük düşürüldüğünü ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, yazıda davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek bir beyanının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan haberin gerçeği yansıtmadığı, kişisel öç alma ve sansasyon amacı taşıdığı ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davacı, .... gazetesinin 27/01/2011, 31/01/2011 günlü sayıları ve gazetenin 27/01/2011, 30/01/2011 günlü internet sitesinde davalı ... tarafından yazılan “Alkollü İçki Yönetmeliğine Neden Siyasetçi Cevap Verir”, “Bürokratik Oligarşi ...’da Ortaya Çıktı” başlıklı köşe yazılarının kişilik haklarına saldırı içerdiği iddiası ile manevi tazminat ödetilmesini istemiştir. Davalılar, dava konusu edilen yazının eleştiri sınırları içinde ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesi ile istemin reddini savunmuşlardır....
Bu yüzden ... trilyonlarca lira ödeyerek hastalarını özel ve diğer resmi hastanelerde tedavi etmek zorunda bırakılmıştır." şeklinde ibareler olduğu, dava konusu yayının bant çözümünde de davalının raporu ve raporda geçen bu sözleri okuduğu; konuşmanın bütünü nazara alındığında davacının şahsının hedef alınmadığı, davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı olmadığı anlaşılmıştır. Şu durumda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalının bir miktar manevi tazminatla sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davalı tarafından temyiz olunmuştur....
"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı ... aleyhine 16/12/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
a gönderdiği yazıyı kendisine de gönderdiğini, davalının bu yazılarla kendisine iftiralar attığını, hakaret ettiğini, bu sözlerin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının bir makam sahibi olduğunu, taleplerinin tümünü makamdan istediğini, isteklerinin kişisel olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, sözlerin içerik olarak davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu yazıların içeriğinde kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler, eleştiri niteliğinde olup davalının değer yargısını içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Yazıların bütünü değerlendirildiğinde kullanılan sözler, kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez....