Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 16/07/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, gerçeğe aykırı beyanlarla kişilik haklarını zarara uğratan davalılardan manevi zararının tazmini istemiştir....

    İlk derece ve bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve ispatlanan, davalı erkeğin kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikde değildir. Manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek başka bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Salt boşanmış olmak ya da bunun sebebiyet verdiği üzüntü de manevi tazminatı gerektirmez. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın, yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/12/2014 gününde verilen dilekçe ile kayda alınan konuşmaları yayınlamak eylemi nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, izinsiz ses kaydı yapmak ve kaydı ifşa etmek eylemi nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin avukat olduğunu, davalı ile eski eşi arasında ... ....

        Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı Avukat ...'ın ... şirketi vekili olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/46 esas sayılı dosyasına vermiş olduğu reddi hakim talepli dilekçesinde davacı hakkında çok ağır itham ve iftiralarda bulunduğunu, hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, savunma hakkı sınırlarını açıkta aştığını, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, ticaretle uğraşan davacının toplum nezdinde itibarının zedelendiğini belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, ticaret mahkemesine verilen dilekçenin reddi hakim talepli verildiğini, davacı hakkında bir ifade kullanılmadığını, ticaret mahkemesi hakiminin verdiği kararın da reddi hakim dilekçesinde dile getirilen kaygılarını doğruladığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Görüldüğü üzere, 4721 sayılı TMK’nun 24.maddesinde; hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırı karşısında, saldırılan kimseye hukuki koruma sağlanacağı, kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırının hukuka aykırı olduğu belirtilmiş; aynı Kanunun 25.maddesinde de, hukuka aykırı bir şekilde kişilik haklarına saldırı karşısında hangi hukuki çarelere başvurulabileceğine işaret edilmiş; 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesinde ise, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebileceği hükme bağlanmıştır....

          Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davalı erkeğin kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2021 (Çrş.)...

            Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.05.2022 (Salı)...

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek taafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2.Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir....

                Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusuru, davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.12.2018 (Pzt.)...

                  Davacı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları, davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışıda kalan temyize konu bölümlerin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2018 (Salı)...

                    UYAP Entegrasyonu