Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ. aleyhine 11/09/2008 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 14/06/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacılar, ... ilçesinde yapılan yat yarışları sırasında, bir yat üzerinde hatıra olarak çektirdikleri fotoğrafın, ......

    Bununla birlikte Anayasa'nın 17. maddesinde ise kişinin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı düzenlenmiştir. Buna göre devlet, bireyin manevi varlığının bir parçası olan şeref ve itibara keyfi olarak müdahale etmeme ve üçüncü kişilerin saldırılarını önleme yükümlülüğü altındadır. Her iki Anayasa hükmü birlikte değerlendirildiğinde yasama sorumsuzluğunun şartlarının geçerli olduğu bir zeminde ileri sürülen ve başkalarının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki eylemler nedeniyle tazminat davası açılabileceğini kabul etmek gerekir (AYM; Kemal Kılıçdaroğlu, B. No: 2014/1577, 25/10/2017, pr. 66). Yargıtay da istikrarlı bir biçimde, yasama sorumsuzluğunun bulunduğu şartlarda başkalarının kişilik haklarına saldırı oluşturacak söz ve ifadeler nedeniyle TBMM üyelerine karşı manevi tazminat davası açılabileceğine ve yasama sorumsuzluğunun bu tür tazminat talepleri nedeniyle yargılama yapılmasına engel teşkil etmeyeceğine karar vermiştir....

      Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 16/10/2007 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılardan ... yönünden kısmen kabulüne, .... yönünden reddine dair verilen 03/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılardan ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan ...'in .......

          Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve ... aleyhine 06/03/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul milletvekili ve ... grup başkan vekili olduğunu, ......

            aleyhine 24/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından sosyal paylaşım sitesinde yazılan yazı nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla, manevi zararının giderilmesi istemiştir. Davalı ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

              O'nun ayrıcalığı rüşvet toplama merkezinin başkanı olmasıdır." şeklindeki sözlerin eleştiri niteliğinde olmayıp doğrudan olgu isnadı içerdiği, bu haliyle davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, bu nedenle uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 23/10/2017...

                Alb. ...’ nun görüp Başaran’ı ve bölük komutanı olan davacıyı odasına çağırıp "Bu asker nasıl bu kadar cesaretli bu kadar rahat olabiliyor,sen bu adamdan para mı alıyorsun yüzbaşım" diyerek kendisine suç isnadında bulunduğunu, kişilik haklarına yapılan bu onur kırıcı saldırı nedeniyle zarara uğradığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının yargılamaya konu sözleri ile davacının yanında astı olduğu halde onun onurunu rencide ederek, amirlik nüfuzunu kırdığını, astının yanında onu küçük düşürdüğü, bu suretle davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan bu eylemi nedeniyle manevi zararın oluştuğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının kendisine karşı davalı tarafından söylediği ileri sürülen sözler; askerlik hizmetinin bir disipline bağlı olduğunu belirten ve davacının disiplini sağlayamamasını eleştirir nitelikte söylenmiş ifadelerdir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/06/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve maddi tazminat isteminin reddine dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamında kalan tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                    Gazetesinde ".... ... ...'' başlıklı haberde, davalının, müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, hakaret kastı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu yazıda eleştiri sınırlarının aşıldığı, kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir....

                      UYAP Entegrasyonu