Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 5000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2000 lira manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

      Kişilik hakları, hukuki bir işlemle ya da haksız bir fiil ile saldırıya uğrayabileceği gibi, sözleşmenin ihlali (borca aykırılık) dolayısıyla da ihlal edilebilir. Öyle ki, 6098 sayılı TBK'nun 114/2. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de aynı kanunun 58. maddesinin uygulanacağı duraksamasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı halinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir. Nitekim, Türk ve karşılaştırmalı hukuk öğretisinde de, sözleşmenin ihlalinin (borca aykırılığın), kişilik haklarına saldırı oluşturması halinde, manevi tazminatı gerektireceği kabul edilmiştir. Ancak manevi tazminat isteminde bulunmak için, bir manevi zararın doğması şarttır. Bunun için, kişilik haklarına saldırı sonucunda kişinin ruhsal çöküntüye uğraması, elem ve üzüntü duyması gibi durumlarla karşılaşması gerekir....

      aleyhine 12/02/2014 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 12/02/2014 olup, karar başlığında 03/04/2015 olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Dava, kişilik halklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        KARŞI OY YAZISI Dava kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilşkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalının istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge adliye Mahkemesince; davalının, subuta ilişkin istinaf isteminin reddine, hükmedilen manevi tazminata dair istinaf isteminin ise kabulu ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeni miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anılan karar, tarflarca temyiz edilmiş olup hükmedilen manevi tazminat miktarının daha alt düzeyde takdiri gerektiğinden bahisle Dairemizce bozulmuştur....

          TV'de yayınlanan bir televizyon programında kullandığı hakaret niteliğindeki sözlerle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu olayda davalının, davacıya karşı iddiasının davacının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğu, bu nedenle de davacıda meydana gelen manevi zararlardan davalının sorumlu olacağı anlaşıldığından; davacı, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. (6098 sayılı TBK’nın 58.) maddesi gereğince hukuki korunma isteme hakkına sahiptir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. (6098 sayılı TBK’nın 58.) maddesi gereğince kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

            Davacı, resmi nikâhlı eşinin, davalı ile kendisini aldattığını, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davalı ile dava dışı eşin evlilik dışı bir ilişki sürdürdüğünü ve bunun sonucu olarak davacının eşinden boşandığını, bu ilişkinin, davacının aile bütünlüğüne ve dolayısıyla kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğunu belirterek, istemin bir bölümünün kabulüne karar vermiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı eşinin, ... 3. Aile (... ... 11. Aile) Mahkemesi'nin 2010/791 Esas sayılı boşanma davası ile boşanmalarına ve dava dışı eşin, davacıyı aldatması nedeni ile 20.000,00 TL manevi tazminat ödemesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

              tarafından, davalı ... aleyhine 06/05/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur....

                ın diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava ve birleşen dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar .. tarihlerinde .. ilinde yayımlanan .. isimli gazetelerde davalılar .., kişilik haklarına saldırı nitelikli beyanlarının yayınlandığını, davalılar hakkında açılan ceza davaları olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılardan ... hakkında açılan asıl davada, davaya konu ifadelerin eleştiri kapsamı içinde kalması nedeniyle davanın reddine, ... hakkında açılan birleşen davanın ise, dava konusu basın açıklaması nedeniyle açılan ......

                  (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır. Davalı eş ile ilişkide olan 3. kişinin durumuna gelince; boşanma davasıyla eşinden manevi tazminat alan davacı manevi tazminatın "tekliği ve bölünmezliği" ilkesi gereğince 3. kişiden tazminat isteyemeyeceği gibi bu tazminatı "sadakat" yükümlülüğü olan eşinden istemeyen, istemeyi ihmal eden davacı elbetteki 3. kişiye yönelemez....

                    UYAP Entegrasyonu