Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; taraflarca temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunun, davalının bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemenin kararında da vurgulandığı gibi; eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

    Mahkemece, istem kabul edilmiş; davalı tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunca, davalının bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

      Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; davalı tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunun, davalının bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemenin kararında da vurgulandığı gibi; eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

        Davalı-karşı davacı ..., davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, davacının eşinin kendisini gizli numaradan aradığını, çok sonra kendisinin onu aramaya başladığını davacının eşi olduğunu bilmediğini, eşinin durumu öğrenmesinden sonra aramayı bıraktığını, davacı ile eşinin boşandıklarını, boşanırken davacının tazminat isteminde bulunmadığını, sonradan bu davayı açamayacağını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre davalı-karşı davacı ... ile davalı ...'ün eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek manevi tazminat isteğinin bir bölümünün ödetilmesine, davalı ...'ın davacıya hakaret ettiği sübuta ermediğinden ona yönelik maddi ve manevi tazminat isteğinin, diğer davalılara yönelik maddi tazminat isteğinin reddine, karşı dava yönünden davacının davalı-karşı davacı ...'a hakaret ettiği sübuta erdiğinden manevi tazminat isteğinin bir bölümünün ödetilmesine, davalı-karşı davacı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/371 KARAR NO: 2022/23 DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 24/12/2018 KARAR TARİHİ: 12/01/2022 BİRLEŞEN ----- SAYILI DOSYASINDA; DAVA: MENFİ TESPİT DAVA TARİHİ: 13/09/2019 KARAR TARİHİ: 12/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile ticari ilişkisi bulunan ------ sahibi ve yöneticisi olduğu, davalının şahsına karşı haksız fiillerde bulunduğu ve maddi ve manevi zarar görmesine sebep olduğu, davanın konusunun uğranılan maddi ve manevi zararın tazmin istemine ilişkin olduğunu; davalı şahsına karşı haksız kambiyo takibi başlattığı ve sürdürüldüğü, davalının haksız icra takibi ve diğer haksız eylemleri sonucunda hem şahsına hem de sahibi olduğu şirketin ticari itibarının zarara uğradığı ve maddi ve manevi kayıtların ortaya çıktığını; davalının, sahibi olduğu ------- erteleme davasına...

              Mahkemece, davacının eşinin davacıya karşı sadakat yükümlülüğü bulunup bu yükümlülüğünü ihlal ettiği davranışını davalı ile gerçekleştirmiş olmakla müteselsil sorumluluk hali uyarınca davacının zararını sorumlulardan dilediğinden isteyebileceği kanaati ile davacının boşandığı eşinden manevi tazminat olarak 30.000TL ödetilmesine karar verildiği de görüldüğünden takdiren 15.000TL manevi tazminatın boşanma ile hükmedilen tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ödetilmesine karar verilmiştir. TMK nın 185. maddesine göre, “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Aynı Yasanın 174. maddesine göre de, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

                Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunu'ndaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. BK'nın 41 (TBK 49). maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine .. 49 (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir....

                  KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                    Davacı taraf dava dilekçesinde, talep edilen tazminatlar için kaza tarihinden yasal faiz işletilmesini talep etmiş; mahkemece, hükmedilen manevi tazminat yönünden temerrüt faizine karar verilmemiştir. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenlerle mahkemece, davacı lehine hükmedilen manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu