Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı taraf, manevi tazminat istemini Belgelendirme Talimatı 'nın 29 'uncu maddesinde yer alan ---taban miktarından az olmamak üzere tavan miktarının--- kadar manevi tazminat istenebileceğine ilişkin düzenlemeye dayandırarak --- kadar manevi tazminat talep etmişse de, bu düzenlemenin manevi tazminatın tayin ve takdiri yönünden mahkemeyi bağlayıcı bir yanı bulunmamaktadır. Davacı istemini SMK hükümlerine dayandırmıştır. SMK'nun 149/1-ç maddesi uyarınca marka hakkı tecavüz uğrayan marka sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Ticari şirket olan davalının davacıya ait ----sözleşme yapmadan izinsiz olarak kullanamayacağını bilebilecek durumda olduğundan, olayda kusurludur. Ancak manevi tazminat miktarının, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek mahkemece tespit edilmesi gerekir....

    Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/07/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dava, haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının davacıya cinsel istismarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir....

      O halde, mahkemece; davacılardan her biri için istenen manevi tazminat miktarının ne olduğu davacı taraftan sorulup saptanmadan manevi tazminat istemleri hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

        Davacı, hem işyeri hem de konutu olarak kullandığı binaya davalı tarafından silahla ateş edildiğini, davalının eylemi nedeniyle korkuya kapıldığını, işyerini değiştirdiğini, davalının olay nedeniyle ceza davasında mala zarar verme, tehdit ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından mahkum olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalının silahla tehdit ve mala zarar verme kastıyla birkaç el ateş edip davacının dükkanına zarar vermesi nedeniyle manevi yönden üzüntü duyduğu gerekçesiyle davalının haksız fiil işleme yönündeki kastının yoğunluğu ve haksız fiilin işleniş şekli ile işlenmesinde kullanılan araç nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin tümü ile kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

          Temyiz edilen kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. b) Mahkemece, davacının hayvancılıkla uğraşması, hayvanların ölüm sebebi ve şekli, bu durumun davacının iş çevresinde yarattığı etki gözönüne alınarak .. TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Tazminata konu edilen eylem hukuka aykırı olmakla birlikte, kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir ve manevi tazminatı gerektirmez. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 49. maddesindeki koşullar oluşmadığından manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına, (3-a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar .. ile ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalılar ... ile ...'...

            HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATKUSUR ORANITAKDİR HAKKI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Davacı ..... .... vekili Avukat ..... ........ tarafından, davalı ..... ..... aleyhine 19/9/2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/12/2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

              Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacının sözleşmenin 3.ve 6.madde gereğince ifa edilmemesi nedeni ile zararının bulunduğu ve davalı yanca haksız fesih yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 7.283,37 TL nin davalıdan dava tarihi itibariyle avans faizi ile tahsiline, manevi tazminat istemi ile fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 16'ncı maddesi gereği taraflar tacir konumunda olup, aynı Kanun'un 18/2'nci maddesine göre eylem ve işlemlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmeleri gereklidir....

                Davacı, davalının hakaret ve yaralama eylemleri ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini, olay tarihinden itibaren faiz uygulanması istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının hakaret ve yaralama eylemi sabit görülerek davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, faiz talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davanın dayanağı haksız eylem olup; davalı, eylem tarihinden itibaren mütemerrit durumundadır. Şu halde, olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden HUMK’nun 438. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının düzeltilerek kararın onanması gerekmiştir....

                  Davacı, davaya konu kaza nedeniyle geçici iş göremezlik zararı oluştuğunu ve tedavi gideri yaptığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, gerçek tedavi giderlerinin ... tarafından ödeneceği gerekçesi ile belgelendirilen tedavi giderine yönelik istemin reddine karar vermiştir. Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkin olup oluşan zarardan, haksız eylem faili olan davalı evleviyetle sorumludur. Belgelendirilen tedavi giderleri de bu zarar kapsamındadır. Yasal düzenlemeler ile tedavi giderleri yönünden ...’ya sorumluluk yüklenmiş olması, haksız eylem failinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Belgelendirilmiş tedavi giderlerine yönelik istemin reddedilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                    İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle;" Davacı tarafça, davalının eylemi sebebi ile manevi olarak zarar gördüğünden bahisle manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, davacının eşi Engin Ağaçdiken'in davalıya Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/344 esas sayılı dosyasında lehine hükmedilen parayı ödemesi için 14/03/2017 tarihinde ihtarname gönderdiği, 12/05/2017 tarihinde davalıyı azlettiği, yine 12/05/2017 tarihinde İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/222 esas sayılı dosyasında manevi tazminat davası açtığı, davacının, davalının haksız eylemini bu tarih itibari ile öğrendiği kabul edilse dahi 6098 sayılı TBK 72. Maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinin Mahkememizde açılan dava tarihi itibari ile dolduğu anlaşıldığından" gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu