Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/02/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği, dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır....

      Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....

        Davalı ... vekili, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunmuştur. İhbar olunan ... Sigorta A.Ş vekili, müvekkil şirketin aleyhine hüküm kurulmamasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... ve ... hakkında açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinin kazada kusurları bulunmadığından reddine, maddi tazminat talebinin ıslah edilen hali ile kabulü ile 39.931,02 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, 34.931,02 TL'sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline; manavi tazminat davasının kısmen kabulüne, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          KARŞI OY YAZISI Dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar evlerinin davalı ... tarafından haksız olarak yıkılması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının tazminini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından yıkıma dayanak yapılan mahkeme kararında davalı ... taraf değildir. Bu nedenle söz konusu mahkeme kararının belediye açısından bağlayıcılığı yoktur. İdarenin yıkım faaliyetinin idari bir işleme dayanmadığı da anlaşılmaktadır. Ortada idari bir eylem bulunmaktadır. Anayasanın 125/1. maddesine göre idarenin her türlü eylem ve işleme karşı yargı yolu açıktır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 2. maddesinde idari dava türleri arasında sayılan tam yargı davaları idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarara uğrayanlar tarafından açılan davalardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/06/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat ve kasten yaralama sonucu vücutta kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanma eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/06/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemine dayalı haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının reddi ile manevi tazminat davasının kısmen kabulü ve fazlaya dair talebin reddine dair verilen 25/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralama eylemi...

                  Davacı kadının manevi tazminat talebinin mahkemece 2 defa reddi hakkında ayrı ayrı 2 defa istinaf talebinde bulunmaması karşısında; davacının boşanma dosyasından manevi tazminat alma imkanı kalmadığı gözetildiğinde; davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davacı, darp iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa. evlilik birliğindeki, eşin haksız fiile dayalı bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır (HBK m. 544; 1098 Sayılı TBK m. 646)....

                  lira maddi ve 4.000.000. lira manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, idare mahkemesince idarenin haksız olduğunun mahkeme kararıyla saptandığı gerekçesiyle tazminata hükmedilmiş ise de, ortada idarenin ağır hizmet kusuru ile sakatlanmış bir işlem bulunmadığı ve yoruma dayalı bir idari tasarruf olduğundan aksine verilen idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan, manevi tazminat, idari bir işlem veya eylem nedeniyle kişilerin duyduğu ağır bir elem ve üzüntünün karşılığı olup, ortada manevi tazminat verilmesine neden olacak bir durum da yoktur. Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 8.4.1997 gününde oybirilği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu