Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/11/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine hakarette bulunduğunu, ceza yargılaması sonunda mahkumiyetine karar verildiğini belirterek, olay nedeniyle oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Somut olayda, dava konusu iş kazasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş İş Müfettişi tarafından düzenlenen rapordaki kusur oranları ile, İş Güvenliği Uzmanı Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 07.12.2011 tarihli tek kişilik raporda belirtilen kusur oranları arasında açık çelişki vardır....

      Mahkemece, davacı kazalının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, davacı annenin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalı Erkan'ın 10/11/2006 tarihinde meydana gelen iş kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının %12,10 olduğu, iş kazasının meydana gelişinde adı geçen davacı sigortalının %10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır....

        Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir....

          İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/154 Esas KARAR NO : 2021/212 DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/04/2021 KARAR TARİHİ : 04/05/2021 İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Müvekkilinin davalı yan tarafından uygulanması talep edilmiş olan ....2.FSHHM'nin ... esas sayılı dosyası üzerinden tanzim edilmiş olan kararın akabinde uygulanmış olan haksız ihtiyati tedbir nedeniyle, uğramış olduğu maddi zararın tanzimi gayesiyle şimdilik 100.000,00 TL manevi zararın gayesi ile 1.000.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Dava konusu uyuşmazlık, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat kapsamında açılmış bir davadır. 6100 sayılı HMK' nun 399/2 maddesi “haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davasının esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılacağı” hükmünü içermektedir....

            Somut uyuşmazlıkta da ilk derece mahkemesince davacıya talep edilen manevi tazminat miktarının bildirilmesi için süre verilmesine rağmen , davacı manevi tazminat miktarını bildirmediği gibi talep edilen manevi tazminat miktarının tahkikat sonucuna göre belirleneceğini 16/09/2019 tarihli dilekçesinde beyan etmiştir. Bu durumda davacının manevi tazminat istemi bakımından talep ettiği tazminat miktarının verilen süreye rağmen bildirmediğinden ve bu suretle manevi tazminat istemi yönünden davanın değerini tespitten kaçındığından davacının davadaki manevi tazminat istemi yönünden dava dilekçesi Harçlar Kanunu nun 16. maddesi uyarınca muameleye konamayacağından, eş deyişle bu talep yapılmamış sayılacağından, iş bu davanın davacının 22/06/2015 ve 22/06/2017 tarihli iki ayrı telif hakları sözleşmesi uyarınca eser sahipliğinden kaynaklanan haklarına tecavüzün ref'ine ve FSEK'İn 68. maddesi uyarınca maddi tazminat istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir....

              Bu durumda; davacının gerek manevi tazminat, gerekse çocuğun sağlık ve eğitim giderleri ile ilgili maddi tazminat talepleri Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklanan talepler olmayıp; genel hükümlere (manevi tazminat yönünden TMK md. 25, TBK md. 58 maddi tazminat yönünden TBK md. 77 vd.) dayalı talepler niteliğindedir. Taleplerin bu niteliği gereği olarak da Yargıtay'ın 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı Büyük Genel Kurul Kararı uyarınca temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, bu daire de görevsizlik kararı verdiğinden; görevli dairenin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2013 (Çrş.)...

                Davalı ... ... kararı temyiz etmediğinden davacı lehine manevi tazminat yönünden usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak, önceki kararda hükmedilen manevi tazminat miktarından daha azına hükmedilemez. Bu nedenle mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davacı yönünden 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi hatalı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 05/08/2013 tarihli raporuna göre desteğin kardeşi olan davacı yolcu ...’nin davaya konu 26.08.2012 tarihli trafik kazası sonucu %36 oranında vücut genel çalışma gücünden kaybettiği ve erişkin olması halinde 3 ay süreyle işgöremez olduğu, manevi tazminat davasını hem malul kalması, hem de kardeşi olan desteği kaybetmesi nedeniyle açtığı anlaşılmıştır. Manevi tazminat davası hem desteğin ölümü, hem uğranılan cismani zarar nedeniyle açıldığından, mahkemece HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda ölümden ve cismani zarardan kaynaklanan manevi tazminat istemlerinin ne kadar olduğunun ayrı ayrı açıklattırılması gerekmektedir. Diğer davacılar ... ve ... desteğin anne ve babası, ... ise desteğin kardeşi olup kazaya uğramamışlardır....

                    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Kula Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/371 E., 2017/120 K. sayılı dosyası ile davacı T3 aleyhine 100,000,00 TL maddi, 100,000,00 TL manevi tazminat davası açıldığını, yargılama sonucu 5.000,00 TL maddi tazminat, 6.000,00 TL manevi tazminata ve ferilerine hükmedildiğini, her iki tarafın alacaklarını icraya koyduğunu, davacı tarafından Kula İcra Müdürlüğünün 2018/327 E. sayılı dosyası ile 50.000,00 TL manevi tazminat+5.850,00 TL vekalet ücreti alacağının icraya konulduğunu, taraflarınca da Kula İcra Müdürlüğü 2018/336 E. sayılı dosyası ile 10.750,00 TL maddi tazminat +5.850,00 TL vekalet ücreti alacağının icraya koyulduğunu, İİK'nın 82/11. maddesine göre, bir kimsenin (borçlunun) vücut ve sıhhati üzerine zarar verilmesi halinde, o kimseye veya "ölümü halinde" ailesine maddi tazminat olarak verilen veya verilmesi gereken paraların haczedilememesinin söz konusu olduğunu, bu tazminat, zarar gören kişinin çalışma gücünü tamamen veya kısmen kaybetmesi...

                    UYAP Entegrasyonu