Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. aleyhine 23/08/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasına ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat davasının reddine dair verilen 02/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

    Manevi tazminat yönünden; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekili tarafından manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kabul kararına yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

      Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış olup davalının istinaf talebi kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin 09/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı ile 29/04/2021 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının, duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve ihtiyati haciz isteyen davacıların ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1- b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma...

      Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre haciz kararı alan alacaklı, sonuçta haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü kişinin bu yüzden uğradığı maddi zararları, kusursuz sorumluluk esaslarınca ödemekle yükümlüdür. Diğer bir ifade ile, haczin haksız olduğu anlaşılırsa, kusur şartına bakılmaksızın alacaklı maddi tazminattan sorumlu olacaktır. Dava konusu olayda haczin haksız olduğu anlaşıldığına göre, artık davalılar maddi tazminat talebi ile sorumlu olacaklardır. Manevi tazminat açısından ise, aleyhine haksız haciz yapılan borçlu yada 3. kişinin manevi tazminat isteyebilmesi BK.nun 49. maddesinde öngörülen (ağır kusur - ağır zarar) koşullarının gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda, davacının kardeşi olan dava dışı asıl borçlu, ceza mahkemesinde aldığı mahkumiyet neticesinde, kendisine davacı vasi olarak tayin edilmiştir. Davalılar da, borçlunun vasisi olan davacının evinde haciz işlemini gerçekleştirmişlerdir....

        Manevi tazminat talebi yönünden, Mahkememizin------ "Manevi tazminat konusundaki talebin KABULÜ ile 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, "--------- kesinleştiği anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebi yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          , murislerinin vefat ettiği belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak T3 için 1.000- TL maddi, 200.000- TL manevi, T2 için 1.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi, T1 için 1.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi tazminatın, maddi tazminat kısmından davalı sigorta şirketinden, manevi tazminatın ise davalılar T5 ve T6'dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, manevi tazminat alacaklarının mesnetsiz kalmasını engellemek için davalı işleten T5 adına kayıtlı 34 XX 783 plakalı tır ve bu tıra bağlı yine adına kayıtlı 34 XX 880 plakalı dorse kayıtlarına ihtiyati tedbir kaydı konulmasına, araçların satılması halinde davalı özel şahıslar aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi talep ve dava edilmiştir....

          İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; % 15 teminatla ihtiyati haciz kararı verilmesinin mağdur edici olduğunu, manevi tazminat alacağının mestentsiz kalmaması adına davalı .... adına kayıtlı olan olaya karışan .... plakalı tır ve bu tıra bağlı davalı adına kayıtlı ... plakalı dorse kayıtlarına ihtiyati haciz konulmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmemesinin yerinde olmadığını belirterek teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesi ve ya teminat oranının % 5 olarak belirlenerek davalı ... adına kayıtlı ... ve .... plakalı dorse kayıtlarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar ..... ve ..... vekili dilekçesinde özetle: Manevi tazminat bedellerinin henüz muaccel hale gelmediğini, 400.000-TL nin hukuki anlamda afaki bir miktar olduğunu, taşkın haciz niteliğinde bulunduğunu, davacı sıfatında bulunan baba .....'...

            İcra Hukuk Mahkemesince kabul edilmesi gerekçeleriyle haczin haksız olduğunun sabit olduğu, haksız haciz nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, haksız haciz iddiasına dayandırılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Öncelikle belirtilmelidir ki haksız hacizden söz edebilmek için icra takibinde alacaklının kötü niyetli olması, haksız takibe dayalı haciz işleminin de kötü niyetle yapılması gerekir. Alacaklının takipte ve hacizde kötü niyetli olmasının yanında manevi tazminata hükmedilebilmesi için takip alacaklısının ağır kusurunun bulunması ve bunun sonucunda da zararın doğması gerekir. Kesinleşen icra takibinde alacaklı tarafından haciz istenmesi ve gerçekleştirilmesi takip hukukunun doğal sonucudur. Haciz tarihi itibariyle alacak mevcut olduğuna göre yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğundan söz edilemez....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2022 gün ve 2022/526 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının KALDIRILMASINA, 2)Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kısmen KABULÜ ile, davacı T1 yönünden 650.000 TL maddi tazminat, 250.000 TL manevi tazminat, davacı Aslı Kılıç yönünden 100.000 TL manevi tazminat, davacı T6 yönünden 100.000 TL manevi tazminat için olmak üzere toplam 1.100.000,00 TL alacak üzerinden davalılar T5 ve T3 menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren teminatsız olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 3)Davalı T4 aleyhine talep edilen ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, 4)Alacaklıların, ihtiyati haciz kararının verildiği kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğuna, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağına, 5)Davacı tarafça, istinaf...

              Manevi tazminat ise kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamadığından davacılar vekilinin İİK 257. maddesindeki şartlar oluşmadığından manevi tazminata ilişkin ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir'' şeklindeki gerekçe ile, maddi tazminat yönünden talebin kabulüne ve manevi tazminat yönünden talebin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu