Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayeti davacı kadına verilen 04.12.1999 doğumlu ....’in idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri gereğince, idrak çağındaki küçüklerin ebeveynlerinden hangisinin yanında kalmak istediği konusunda hakim tarafından bizzat dinlenilerek görüşünün alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece verilen 22.05.2017 tarihli kararla davacı-davalı kadın yararına hükmedilen 40.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminat tarafların temyizi üzerine miktar yönünden yine az olduğundan bahisle davacı-davalı kadın yararına bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak davacı-davalı kadın yararına 70.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminat hükmedilmiştir. Ancak, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, davacı-davalının kaybettiği mevcut ve beklenen menfaatlerine, kişilik haklarına yapılan saldırıya uygun düşmeyen ve bozmanın amacına uygun olmayan şekilde yine az miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, nafakalar ile velayetin düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı boşanma istemli açılan davada mahkemece kadının davası yönünden boşanma hükmü ile birlikte kadın lehine 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, bu hüküm erkek tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince; gerekçedeki ve hükümdeki çelişkinin giderilmesi ile ön inceleme ve tahkikatin usulünce tamamlanması gerektiğinden bahisle; mahkeme...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1- Davalı/ Davacı kadının manevi tazminat isteği TMK.nun 174/2 maddesi kapsamında manevi tazminat isteği olmayıp, haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat isteği olup, bu talep yönünden görevli mahkeme genel hükümlere göre yargılama yapan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan görev hususu değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde red kararı verilmesi doğru olmamıştır....
gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata ve nafakalara, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, kadının kişisel ilişki süresi ve erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talepleri kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına yerine her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, nafakalara, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar taraflarca yukarıda belirtilen yönlerden temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Kişisel İlişki Kurulması-Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 21.06.2016 gün ve 12470-12020 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 1-Temyiz ilamında yapılan açıklamalara göre davacı-davalının tüm, davalı-davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme isteği yersizdir. 2-Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı-davalı annenin velayet davasının kabulü ile velayetin anneye verilmesine, davalı-davacı babanın karşı velayet davasının reddine, davalı-davacının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı-davalı lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesine karar verilmiş, bu karara karşı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 21.06.2016 tarih 2016/12470 esas 2016...
haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 2.5.2014 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşandıklarını, kadının evlilik içinde sadakatsiz davranışlarını sonradan öğrendiğini ileri sürerek manevi tazminat talebi ile birlikte kadının çalışması sebebiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, velayetin de değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, tüm istekler yönünden verilen ret hükmünü temyiz etmiştir. 1-Davacının velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak iştirak nafakasının kaldırılması isteğinin reddine dair temyiz itirazları yersizdir. 2-SGK’nun kayıtları, davalının işyerinin 22.9.2014 tarihli yazısından davalının (kadın) boşanma davasının...
Bu yönler gözetilmeden davacı-davalı annenin velayetin verilmesi talebinin reddi ile yazılı şekilde velayetin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davalı-davacı kocanın temyizine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya yol açan olaylarda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-davalı kadının daha ziyade kusurlu bulunmasına, Türk Medeni Kanununun 166/2.maddesi koşullarının da gerçekleşmesine göre davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....