Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri gereğince, idrak çağındaki küçüğün ebeveynlerinden hangisinin yanında kalmak istediği konusunda hakim tarafından dinlenilerek görüşünün alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki karşılıklı açılan "boşanma" davaları ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin düzenlenmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, kusur belirlemesi, velayetler ve kendi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 09.02.2016 tarihli erkeğin davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, velayetin anneye verilmesine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata, ortak çocuk lehine aylık 600 TL tedbir ve iştirak nafakasına dair hüküm, davacı-davalı erkek tarafından tazminatların miktarı, velayet düzenlenmesi, iştirak nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.05.2017 tarihli ilamı ile erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat kesinleştiği halde bozma sonrası erkek lehine yeniden maddi...
Müşterek çocukların anne ile uzun süredir yurt dışında yaşamaları, davacı erkeğin çocuklarla şahsi ilişki temini için resmi bir girişimde bulunmaması, çocukların üstün yararları dikkate alınarak velayetin anneye verilmesi yerinde olmakla; erkeğin velayetin tarafına verilmemesine yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı erkeğin davalı kadından daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı kadının tam kusurlu olduğu, davacı erkeğin boşanma sonucu en azından kendisine yeni bir düzen kurmak zorunda kalacağı, kadının kusurlu davranışı dolayısıyla erkeğin kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
Davalının maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3- Müşterek çocuk...'nın 18.4.2006 doğumlu olduğu ve ayrılık süresince de davacı baba yanında kaldığı, uzman tarafından düzenlenen 24.9.2013 tarihli raporda da “...çocuğun baba ile kalmak istediği, küçüğün özellikle anne bakım ve şefkatini gerektirecek yaşta olmadığı, çocuğun kendini rahat ve güvende, huzurlu hissettiği, velayetin davacı babaya verilebileceğinin... ” belirtildiği gözetilmeden, velayetin davalı anneye bırakılması doğru değildir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı erkek yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2- Velayet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararıdır."...
babaya verilmesine, müvekkili lehine 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
MAHKEME KARARI: Mahkemece; "davalının evlilik birliği devam ederken başka bir erkekle görüşerek güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, bu davranışı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, müşterek çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına, davalı lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlayarak kararın kesinleşmesine kadar devamına ve 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, fazla istemin reddine, davalı kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkeme kararı; davacı erkek vekili tarafından; kusur, tedbir nafakası, velayet, iştirak nafakalarının fazlalığı ve lehe verilen maddi-manevi tazminat miktarının yetersizliği gerekçesiyle istinaf edilmiştir....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; haksız davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 250.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı davalı kadın için 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine, davacı davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, çeyiz ve ev eşyasına ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davalı- davacı annenin davası velayetin değiştirilmesine ilişkin olup çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/l-ç). Bu sebeple davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Velayetin değiştirilmesine dair ilk derece mahkemesi kararı yukarıda açıklanan sebeple kesinleştiğinden, davacı-davalı babanın velayet hakkı kendisinde iken istediği kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının konusu kalmadığından bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....