Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine 27/05/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; a) Dava, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalıların kendilerini darp ettiklerini, bu nedenle davacılardan ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, trafik kazası nedeniyle maddi - manevi tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince, davacının ... sigortacısı olan ... Sigorta A.Ş. hakkında açtığı davasının davadan tefrikine karar verdikten sonra diğer davalılar yönünden açılmış dava salt haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, ... sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davanın tefrik edilen dava ile bağlantılı ve ticari dava olduğu, talebin ticaret mahkemelerinin görev alanında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      Davaya konu eylemler boşanmaya sebebiyet veren kusurlu eylemler olarak boşanma davasında TMK 174. maddeye dayalı olarak ileri sürülebileceği gibi, boşanma davasından bağımsız olarak TBK 49. madde devamında yer alan haksız fiil düzenlemelerine dayalı olarak da ileri sürülebilir. Bu hususta tercih hakkı davacıda olup, boşanma davasında ileri sürmediği haksız fiile dayalı tazminat istemini ayrı bir davada ileri sürmeyi tercih eden davacının açtığı tazminat davasında, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a-6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      tazminatın 21/09/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yine davacı lehine 45.000,00 TL manevi tazminatın 25/12/2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/2.maddesine göre meslek hastalığına uğramak nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olayın tespit edildiği tarihtir.Bu açıklamalar ışığında somut olayda davacının başvurma harcını yatırmak suretiyle ıslah ile talepte bulunduğu manevi tazminat alacağı için de maddi tazminat alacağında olduğu gibi zararın gerçekleştiğinin anlaşıldığı meslek hastalığı tespit tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; hatalı değerlendirme ile ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur....

        Mahkemece, taleple bağlı kalınarak 13.847,08 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 03.05.2005 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, davacı tarafça sunulan 09.02.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile talep daraltılarak 13.847,08 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 26....

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Asliye Ticaret Mahkemesince, davacının zorunlu mali mesuliyet sigortasına taraf olmadığı,davanın haksız fiile dayalı olarak açıldığı belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın ticari dava niteliğinde olduğu belirtilerek Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Yargılamanın devamı sırasında davacılar vekili haksız fiile dayalı olarak açılan manevi tazminat davasını, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili....Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/208 E. sayılı dava dosyasında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan davalı hakkında yapılan yargılama neticesinde 6 aylık şikayet süresinin geçirildiği gerekçesiyle düşme kararı verildiğini, davaya konu olaya ilişkin olarak herhangi bir hile, tehdit, baskı veya cebrin söz konusu olmadığını, olayın rıza ile gerçekleştiğini, olaydan sonra tarafların nişanlılık durumlarının devam ettiğini, ancak nişanlısının başka bir erkekle görüşmesi ve söz konusu şahıs ile görüştüğünü ve ilişkilerinin olduğunu çevrede dillendirmesi nedeniyle kendisinin nişanlılılık ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceğini, dava dilekçesindeki hususların dayanaksız olup davacı tarafın haksız menfaat temini amacıyla bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiile dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir ve haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur. İhtiyati tedbir yönünden yapılan incelemede: Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir....

              Dava, haksız fiile dayalı tazminat davası olup, mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Davacı ile davalı donatan arasında hizmet ilişkisi bulunmamakta olup, mahkemece de belirlendiği üzere, davalının sorumluluğu haksız fiil hükümleri çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu nedenle denizcilik ihtisas mahkemesinin görevli olmadığına dair mahkeme kararı yerinde ise de, mahkemenin görevli olmadığı hallerde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesiyle yetinilmesi gerekir. Mahkemece genel mahkemenin yetkili olduğu belirtildikten sonra, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmeyip iş mahkemesinde görülen bir başka dava ile birleştirilmesine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda davalı Belediye ve ve yetkilerinin yaptıkları şikayetler anayasal ve yasal şikayet hakkı kapsamı içerisinde kalmış olduğundan haksız fiile dayalı manevi tazminat takdir edilmesi için gerekli olan haksız fiil unsurunun gerçekleştiğinden bahsetmek mümkün değildir. Bu şikayetlerden dolayı davacı mağdur olmuş ve manen zarar görmüş olabilir. Ancak bu tür mağduriyetler ve manevi üzüntülerin varlığından dolayı en temel haklardan biri olan ve hatta şemsiye hak diyebileceğimiz hak olan anayasal şikayet hakkını ortadan kaldıracak şekilde yorum yapmak mümkün değildir. Bu itibarla davacının davalı aleyhine açtığı haksız şikayetten kaynaklı manevi tazminat talebini içerir davası yasal unsurları itibari ile oluşmamıştır. Açıklanan gerekçelerle, Davacı T1 davalı T3 aleyhine açtığı haksız fiile dayalı manevi tazminat talebini içerir davasının reddine dair karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu