olduğundan davacılar vekilinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin istinaf başvurusu yerinde bulunmuştur....
ın tahsil edilmek üzere katılandan 24.000 ve 25.000 TL iki adet senet ile ihtiyat haciz teminat bedeli olarak 8.000 TL aldıkları halde ihtiyati haciz koydurma yoluna gitmedikleri, ayrıca İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 20111/10641 sayılı takip dosyasında borçlunun itirazı ile takibin durması üzerine süresi içinde bu itirazın kaldırılması için herhangi bir girişimde bulunmadıkları, bu suretle üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, dosya kapsamına göre sanıklar hakkında atılı suçları işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, katılan vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna yönelik temyiz itirazının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 26/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesinin 2008/227 Esas ve 2008/699 Karar sayılı dosyasında açılan tazminat davası Yargıtay 21. Hukuk Dairesince manevi tazminat miktarları yönünden düzeltme yapılarak onanmıştır. Düzeltilerek onanan karara göre davalılar için toplam 30.000 TL manevi tazminatın 20/04/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ve karar bu şekilde kesinleşmiştir. Yine icra dosyası kapsamında tüm bankalara yazılan haciz yazılarına bankalarca itiraz edildiği, iki tapu sicil müdürlüğü haricinde diğer tapu müdürlüklerinden olumsuz cevaplar geldiği, sadece iki aracın iki gün trafikten men edildiği, bu araçların borca yeter miktarda olup olmadığına dair kıymet takdiri yapılmadığı, başkaca araçlar üzerine haciz konulduğuna dair bilgi bulunmadığı sabittir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi tazminat isteminde bulunabilir. Ancak, dava konusu olayda davalıların ihtiyati haciz taleplerinin haklı olduğu ..... 1....
Manevi tazminat adı altında hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı fakat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği unutulmamalıdır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....
AŞ aleyhine 17/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince: a)Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davalıların mahkeme ilamındaki davalı isminin yanlış yazılmasını bilmelerine rağmen davacıya ait taşınmazlar üzerine haciz koydurdukları, hatalı konulan hacizleri resen kaldırmadıkları, davacının taşınmazları üzerine konulan hacizlerin İcra Mahkemesi tarafından kaldırıldığı gerekçesiyle manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacının taşınmazlarının tapu kayıtlarına haciz konulmasından dolayı ne gibi maddi bir kayba uğradığını ispat edemediği gerekçesiyle maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalıların kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Somut olay bakımından, davacının borçlu şirket yetkilisi sıfatıyla takipte yer almış olması nedeniyle davalıların takipte kötü niyetli olduğu kabul edilemez. Şu durumda mahkemece, manevi tazminata ilişkin talebin de tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir....
Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyat haciz istenebilir....
Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Dosya kapsamından tarafların kusur oranının tespitine yönelik bilirkişi raporunun bulunmadığı, davacı tarafça 500.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği, alacak muaccel ise de, kusurun belirli olmadığı, manevi tazminat olarak belirli bir miktar koşulunun sağlanamadığı, bu haliyle yaklaşık ispatın olmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmüştür. HMK'nın 355....
Şti yönünden maddi ve manevi, davacılardan .... İnşaat Sanayi Tic. Ltd. Şti. bakımından manevi zararlarının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı; talebin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; haksız ihtiyati haciz nedeni ile davacı şirketlerin ticari itibarlarının sarsıldığı gerekçesi ile manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne; benimsenen bilirkişi raporu uyarınca da davacılardan .... İnş. Beton San. ve Tic. Ltd. Şti‘nin maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. a) 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının veteriner hekim olarak mesleğini haciz yapılan işyerinde ifa ettiği, haciz nedeniyle davacının malzemelerinin zarar gördüğü meslek ile ilgili cihazların haczedilmemesi veya haczedilse dahi işyerinde bırakılması gerektiği kabul edilerek maddi tazminat talebinin kabulüne, koşulları oluşmadığı gerekçesi ile manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalının nafaka alacağı nedeniyle yaptığı icra takibi sırasında, borcun ödenmemesi nedeniyle haciz kararı aldırdığı ve davacıya ait işyerinde bir kısım tıbbi cihaz ve aletlere haciz konularak yediemine teslim edildiği anlaşılmaktadır....