Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, işçi olarak çalıştığını, aynı şirkette davacı ile aynı isimli bir kişinin daha bulunduğunu, diğer ...’nın şirketin yetkili temsilcisi olduğunu ve şirketin davalı bankaya olan borcundan dolayı kefil olması nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınarak davalıya ait taşınmazlara haciz koyulduğunu, ihtiyati haczin koyulduğu tarihte evlilik hazırlığı içerisinde olması nedeniyle zor günler geçirdiğini, eşi ve ailesine karşı güvenilmez ve borçlu birisi konumuna düştüğünden haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalı, haksız ihtiyati haciz nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğramadığını ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, ayrıca mahkemenin görevli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: A-) Davacı vekili, manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz isteminin reddi kararına karşı süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 12/06/2020 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin çekmiş olduğu elem ve acının bir nebze giderilebilmesi için 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde ve ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, ilk derece mahkemesince verilen ara kararı ile manevi tazminatın hakimin takdiriyle belirlenen bir tazminat olması nedeniyle İİK 257 kapsamında gerekli koşulları taşımadığından bahisle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, bu ara kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, işbu davada İİK 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle muaccel hale gelen manevi tazminat alacağı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin kanunen mümkün olduğunu, ilk derece mahkemesinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını...

    Davaya konu tazminat alacağının 6098 sayılı TBK'nun 117/2. maddesi gereğince olay tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece tazminat miktarı çekişmelidir. Davacının maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanması gerekli olmayıp, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir ispat yeterlidir. (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin manevi tazminat talebi yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacı vekilinin manevi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Talep, maddi ve manevi tazminat istemli olarak açılan davada, manevi tazminat istemine münhasıran muhtemel tazminat alacaklarının korunması için ihtiyati haciz istemidir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde talebin reddine karar verilmiştir. İstinaf dilekçesinin incelenmesinde ihtiyati haciz talep eden davacılar vekilinin, mahkemece ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen kararı istinaf etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi muhteviyatından ihtiyati haciz isteminin manevi tazminat talebine hasredilmiş olduğu anlaşılmakta olduğundan istinaf incelemesi de bu hususa ilişkin yapılmıştır....

      İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle; manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz isteğinin reddine, ihtiyati tedbir isteğinin kabulüne, maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz isteğinin kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davacılar vekili yalnızca manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz isteğinin kabulü gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İDM'nde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır....

      C) İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğinin açık olduğunu, sadece failin kim olduğu ve kusur durumu ile sürekli iş görmezlik oranının çekişmeli olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hâle geldiğini, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenlerle manevi tazminat tashilinin sağlanması amacıyla manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabul edilmemesinin usûl ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ve manevi tazminat yönünden de ihtiyati haciz kararının uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 01.08.2022 günlü tensip ara kararı ile; davacı vekilinin maddi tazminat talebine ilişkin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, davalının taşınır ve taşınmaz mallarına, bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerindeki dava değeri olan 1.000,00 TL maddi tazminat miktarı bakımından bu miktar ile sınırlı olarak ihtiyati haciz konulmasına, davacı vekilinin manevi tazminat talebine ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğunu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle dava edilen 10.000,00 TL yönünden talebin kabulü gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. 2-Manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davacı vekili tarafından dava konusu yapılan, manevi zarara karşılık toplam 70.000,00 TL olduğu belirtilen manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş, Mahkemece talebin reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının ihtiyati haciz isteminin davanın mahiyeti ve ölçülülük ilkesi de değerlendirilerek uygun/makul miktarda kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden dava konusu olayın niteliği, mahkumiyet kararı, maktul ile davacı arasındaki yakınlık gözetilerek manevi tazminat talebi yönünden 25.000TL alacak ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebine gelince; davacı taraf fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100TL maddi tazminat talep etmiş ve henüz talebini artırmamıştır....

          SAVUNMA: Davalılara tebligat yapılmadan ihtiyati haciz talebi konusunda karar verilmiştir. İHTİYATİ HACZE İLİŞKİN ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu olan olayda; öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşıldığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu