tazminat istemlerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 12.08.2010 tarihinde davalıdan koltuk takımı aldığını ancak dikiş yerlerinin potllu ve döşemede kaymalar olduğunu ayrıca süngerlerin de düşük kalite olduğunu teslimden sonra farkettiğini, ürünün değiştirilmesi için davalıdan talepte bulunduğunu ancak sonuç alamadığını bu sefer ürüne ödediği bedelin iadesi için takip başlattığını ancak davalının takibe süresinde itiraz etmekle takibin durduğunu bu nedenle takibe yapılan haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı, üründe gizli ayıp olmadığını, süresinde yasal ihbar şartının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2019/152 2021/94 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL 12. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 11/02/2021 tarihli ve 2019/152 Esas, 2021/94 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu daire vasfındaki taşınmazın ayıplı olduğu bahis ile bu ayıp nedeniyle taşınmazın satış tarihindeki değerindeki azalmanın tespiti ile belirlenecek bu değer yönünden şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın ve 10.000,00 TL manevi zararın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....
nin bu nedenle uğramış olduğu zararının karşılığını müvekkili şirkete 26.04.2023 T. --------- numaralı 354.364,58 TL bedelli Fiyat Farkı faturası ile yansıtmasını takiben ,müvekkili şirket tarafından da davacı şirkete 292.121,28 TL tutarında 03.05.2023 tarihli fatura "asit oranının çok yüksek olmasından dolayı 500 Ton malın % 6 kaybından kaynaklanan reklamasyon faturasıdır" açıklaması ile düzenlenerek gönderildiğini, bu faturaya karşı malın ayıplı olduğunu bilen ve kabul eden davacı şirket tarafından itiraz edilmediğini, davalıya yine aynı nedenle -------- şirketi Tarafından 31.05.2023 T. ----------- numaralı 50.336.65....
Manevi tazminat yönünden; Davalı tarafından ayıplı lazer epilasyon uygulaması yapılarak davacının vücudunda yanıklar oluşmasına neden olduğu ceza dosyası ve adli tıp kurumu raporları ile dosya kapsamına göre sabittir. Bu durumda, davacının manevi tazminat talep edebilmesi mümkün ise de, tayin edilecek manevi tazminat miktarının somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür....
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesiyle, hüküm altına alınan alacağa avans faizi işletilmesi gerekirken yasal faiz uygulanmasının hatalı olduğu, Müvekkilinin marka değerinin sektörde itibar kaybetmesi nedeniyle manevi tazminatın karar altına alınması gerekirken reddedilmesinin hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu belirterek manevi tazminatın reddine ilişkin kararının kaldırılarak manevi tazminatın da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesiyle, hüküm altına alınan alacağa avans faizi işletilmesi gerekirken yasal faiz uygulanmasının hatalı olduğu, Müvekkilinin marka değerinin sektörde itibar kaybetmesi nedeniyle manevi tazminatın karar altına alınması gerekirken reddedilmesinin hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu belirterek manevi tazminatın reddine ilişkin kararının kaldırılarak manevi tazminatın da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait pansiyonda otel hizmeti aldığı, konaklamanın ikinci gününde davacının duş aldığı sırada sudan gelen elektrik akımı nedeniyle yaralandığı gerekçesiyle ayıplı ifa nedeniyle 3.000 TL maddi tazminat ve 25.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise, davanın öncelikle husumetten, aksi halden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2023 NUMARASI : 2020/259 Esas - 2023/181 Karar DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : YOZGAT 2....