Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, davacının Finansal Kiralama Sözleşmesinin 17. maddesi gereği dava konusu makinenin malikinin finansal kiralama şirketi olduğunu, davacının anılan Sözleşmenin 13. maddesi gereği kiralanan malın sadece zilyedi olduğunu, davacının mülkiyet hakkına dayanarak malın bedelini talep edemeyeceğini, davacının bu sebeple aktif dava ehliyetinin olmadığını, müvekkili davalı şirketlerden ...nin davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, diğer davalı şirket yönünden ise davacının kiraladığı malın sadece servis hizmetini sunduğundan kendisine ancak servis hizmetlerinden doğan uyuşmazlığın yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin alım satımdan kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığından bu davalı yönünden de husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin makineyi kiralamadan önce müvekkili ...'...

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalata ilişkin bedel iadesi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Dava dilekçesinin incelenmesinde; davacıya ait kumaşların boyanmasına ilişkin davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatın ayıplı olması nedeniyle ticari olarak kumaşlardan faydalanmanın imkansız hale gelmesi nedeniyle boyama işlemi yapılan kumaşların bedeli olan 134.626,97 USD'nin davalı yükleniciden tahsili, bir kısım kumaşların düzeltilmesi için dava dışı bir firmaya yeniden boyama yaptırılarak harcanmış olan 6.796,08 USD'nin davalı yükleniciden tahsili ve dava konusu kumaşların ihracat yapılarak yurt dışına gönderilmesi sonucu ayıplı çıkan kumaşlar nedeniyle davacının ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 50.000,00 USD manevi tazminatın davalıdan tahsili yönünde dava açıldığı anlaşılmaktadır....

      Görüldüğü üzere davalı müşteri, aracın ayıplı olmasından veya iade edilmesinden kaynaklanan her türlü zararı gidermekle sözleşme gereği yükümlüdür. Bu itibarla, satış esnasında ekspertiz yapıldığı, aracın ayıplı olmasında kusurun bulunmadığı gibi davalı savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir....

        Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili aleyhine hak kazanmış olmadığı alacak için kötü niyetli icra takibi başlattığını, ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkilinin icra dosyasına konu borcunu haciz tehdidi altında ödediğini, müvekkilinin davalı şirketten almış olduğu inşaat malzemeleri başka bir şirkete sattığını ve satılan malların ayıplı olduğundan bahisle iade edildiğini, ödemesinin yapılmadığını, müvekkilinin hem maddi hem manevi zarara uğradığını, müvekkili şirketin davalı şirkete 28/12/2021 tarihinde ihtarname ile müvekkili şirkete kesilen faturaya itiraz ettiğini, uğramış olduğu 35.000,00TL'lik zarar davalıdan talep edildiğini, davalı şirketin 31/12/2021 tarihli cevabı ile ayıplı malın iade edilmediğini beyan ettiğini, müvekkilinin ayıplı malları 2021 yılının 9.ayında iade ettiğini...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2021/65 ESAS, 2021/313 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

          Tüketici Finansmanı A.Ş. arasında yapılan 15.07.2006 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi ile taksitli olarak ödendiği, alınan bilirkişi raporu gereğince, satın alındığı tarihten itibaren motosikletin 1 yıl içerisinde farklı arızalardan dolayı 8 kez servise götürüldüğü, halen de kısmen mevcut olan bu arızaların kullanım hatasından kaynak-lanmayıp, gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararın istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 25. Asliye Hukuk ve Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Ankara 25....

              Davanın haksız ve kötüniyetle açıldığının ortada olduğunu, esasa ilişkin olarak da dava konusu ---- ayıplı olmadığını, alıcının veya iş sahibinin ürünü muayene etmesi ve bir ayıbın ortaya çıkması halinde bunu ---verene ihbar etmesi gerektiğini ancak müvekkili şirkete usulüne uygun hiçbir bildirim yapılmadığı gibi makinenin satılmış olduğunu , davacının --- sözleşmesinden faydalanmasının söz konusu olmadığını, zira davacı makinenin kendisinden kaynaklanan bir kusur olmayıp tamamen kullanıcı hatasından dolayı ----- meydana geldiğini savunarak davanın öncelikle usulden reddi, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı satılan malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminata hükmedilmesine ilişkindir. Dava ilk olarak Mahkememizin----. Sayılı olarak açılmış, yapılan inceleme sonunda ------- tarihli karar ile "HMK. Nun 114/1-g mad....

                Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davacı kooperatifin inşa ettiği bina için imal edilen kapıların ayıplı olmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, eser sözleşmesi kapsamında olmakla hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 281,51 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu