Maddesinin ilk fıkrası ayıplı ifayı, öncelikle sözleşmeye aykırı olarak yapılmış ifa olarak tanımlamaktadır. Fıkraya göre, ayıplı mal tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle, sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanmaktadır. Tarafların açıkça belirledikleri hususların sözleşmenin içeriğini oluşturacağı aşikardır. Ayrıca aynı fıkra hükmü, bir malın objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması halinde de ayıplı olacağını düzenlemektedir. Burada da kanun koyucu bir malın objektif olarak sahip olması gereken asgari özellikleri taşıması gerektiğini taraflar arasında zımnen kararlaştırılmış kabul etmektedir. 6502 sayılı Yasa'nın 8. Maddenin 2. fıkrasında; bir malın ayıplı olup olmadığının tespiti hususunda kullanılabilecek bir takım kriterlere yer verilmektedir....
, müvekkilin --- da malın ayıplı olduğunun --- tarihinde davalı firmaya bildirildiğini, ve gelen filitrenin kullanılması ile yine ---- devamı tarihli yazışmada sorunun devam ettiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin cihazın ağır kusurlu olmasından dolayı cihazdan fayda sağlayamadığını, mağdur olduğunu, ve yasa gereği sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, hem satıcı, hem üretici firmaya----ihtarname gönderildiğini, ----- ithalatcı firmanın da katıldığını, ürünü incelemek istediklerini belirttiklerini, daha sonra --- ------- tekerinden kaynaklandığını, bunun için --- ayak değişim bedeli istendiğini, bu nedenlerle bu davayı açtıklarını ileri sürerek ayıplı mal nedeniyle ödenen --- sözleşmenin kurulduğu ---- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece,Davanın Kısmen Kabulü ile; dava konusu ve ayıplı olduğu anlaşılan... plakalı 2014 model ... marka ayıplı aracın davalıya iadesine, ayıplı araç bedeli olan 99.840,50.-TL.nin ayıplı aracın davalıya teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine, 162,25.-TL paspas bedeline yönelik talebin davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle Reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ithalatçı şirket ise davacının ithalatçı olan şirketlerine karşı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunamayacağını savunmuştur.Davacı aracını ... Otomotiv İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'den satın almış olup, davalı ... Servis Tic....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/644 Esas - 2021/133 Karar DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : DAVA :Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ :03/09/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :03/09/2021 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında araç alım satımı hususunda anlaşmaya varıldığını müvekkilinin satış sözleşmesine konu aracı internet sitesinden gördüğünü ve satılık ilanında "Hatasız, Kazasız, Masrafsız" açıklaması olduğu halde kısa bir süre sonra aracın ayıplı arızalı olduğunu tespit ettiğini, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/33 D.iş sayılı dosyası ile araç hakkında durum tespiti yapıldığını ve bilirkişi raporu ile araçtaki durumun iddia edildiği...
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır..." şeklinde düzenlenmiştir. Tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.m.sinde;" (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2019 NUMARASI : 2017/303 ESAS 2019/189 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 28/02/2019 tarihli ve 2017/303 Esas 2019/189 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
İş sayılı dosyası kapsamında alınan tespit raporunda montaj işleminde bir hata olmadığı hususunun açık olduğunu, 13/06/2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik uyarınca, ayıplı bir malın, bir malın zarar görmesine sebep olduğu hallerde doğan zararın tazmin yükümlülüğünün imalatçı/üretici üzerinde olduğunun belirtildiğini, bu nedenle müvekkilleri yönünden davanın reddini istemiştir. İhbar Olunan T8 San. Tic. Ltd. Şti vekili beyan dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davacının muhatabın müvekkilinin olmadığını, müvekkili şirketin parçanın üreticisi olmadığını, davaya konu parçanın müvekkiline T6 Ltd....
Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararların tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Kanunda açık ve gizli ayıba ilişkin tanımlamalar yapılmış ancak eksik işten bahsedilmemiştir....
A.Ş. aleyhine 06.09.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın iadesi ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.03.2008 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, ayıplı malın satışı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, ayıplı mal bedeli ile birlikte davacı yararına manevi tazminat takdir edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur....
Taraflar tacir olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 25/3 maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması, açıkça belli değilse malın tesliminden sonra 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemece anılan yasa hükümleri çerçevesinde yeterince araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde yukarıda belirtilen ilkeler gözetilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....