Ayıplı mallarda zamanaşımı süresi 4077 sayılı Yasa'nın 4. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan yasa maddesinde; bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler, zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz biçiminde düzenleme yer almaktadır. Dava konusu uyuşmazlıkta, ayıplı malın neden olduğu zararın giderilmesi istenmiş olduğuna göre, 4077 sayılı Yasa'nın 4. maddesine göre uygulanması gereken zamanaşımı süresi üç yıldır....
; “Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.”...
Davalı vekili, davacının müvekkiline sattığı madenin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerlerde olmadığını ve ayıplı olduğunu, malın ayıplı haline karşılık gelen bedelin davacıya ödendiğini, aralarındaki mail yazışmalarına göre ayıbı süresinde bildirdiklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalının davacıdan satın aldığı malın (maden) aralarındaki sözlü anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerde olmadığı, davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin teslim edilen düşük oranlı madenlere ilişkin ayıplı malların değerini karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2022/96 ESAS - 2022/927 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik T5 A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
ayıplı malın satışından dolayı mağdur olan müvekkilinin sözleşmeden dönmesi ve ödenen bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, sözleşmeden dönme ve bedel iade taleplerinin kabul edilmemesi halinde ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, müvekkilinin ayıplı mal satışından doğan masraflarının (nakliyat ve yediemin masrafları olmak üzere toplam 900,00 TL'nin işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı Mahkememize verdiği dilekçede özetle; dava konusu malın müvekkili tarafından satın alınmasına rağmen müvekkili adına faturasının düzenlenmediğini gerçekte malı müvekkilinin satın aldığını ve müşterisine satıldığını çıkan arıza sebebiylede davalılar ile kendisinin muhatap olduğunu belirtmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede görüldüğü gibi bu dava konusu ısı pompasının sahibi davacının kendisi değil kendi beyanına göre kendisinin sattığı dava dışı bir 3. Kişidir. Davacı bu malı davalılardan aldığı ve 3. Kişiye sattığını kendisi adına herhangi bir fatura düzenlenmediğini bunun da kendisinden değil davalıdan kaynaklandığını belirtmektedir. Bu da davacının dava konusu edilen ve ayıplı olduğu ileri sürülen malın nihai sahibi olmadığını göstermektedir. Nihai sahibi sıfatıyla ayıp iddiasına dayalı misliyle değiştirme ve ayıptan kaynaklanan zararın tazminini isteme yetkisi de dava dışı 3. Kişiye aittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı... tarafından inşaatı yaptırılmış olan... İli Merkez ... Köyü mevkii 1. Bölgede bulunan ... konutlu sitede... bloklarda oturan kat sakinleri olduklarını, konutları satın aldıktan sonra dava konusu konutların projesine göre yapılması gereken birçok işin eksik yapıldığının konutların ayıplı olduğunu bu ayıpları davalı ...'ye bildirmelerine rağmen eksik işlerin tamamlanmadığını, Isparta 2....
Türk Ticaret Kanunun, Ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23.maddesine göre; "(1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. … c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/383 Esas, ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2018 NUMARASI : 2017/507 ESAS 2018/422 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2017/507 Esas 2018/422 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." hükümleri, 11. maddesinde ise tüketicinin seçimlik haklarına ilişkin olarak; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, a)Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b)Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c)Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....