Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılarak aradaki farkın ödenmesine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Bir başka özel yetkiye ilişkin düzenleme ise, 6502 sayılı yasanın 73/5. maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre de, tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda, davacının yerleşim yeri ... ilinin ... İlçesi sınırları içerisindedir. Davalının yerleşim yeri ise ... İlinin ... İlçesi’nde bulunmaktadır....
çapında 6 mt boyunda borunun davacı tarafça davalıya iadesi halinde ayıplı malın bedeli olarak belirlenen 976,04 TL'nin malın iade tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine, birleşen dava bakımından ise davanın kısmen kabulüne, davalının İzmir 10....
tazminat ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, akde aykırılığın tek başına manevi tazminat gerektirmediğini, Yargıtay 3....
Fıkrası uyarınca taşıtın gerçek durumunu yansıtmamasından dolayı davalı T8'ın da sorumlu olduğunu, satın alma sonrası yapılan 9.995,00- TL onarım ve bakım masraflarının davacı tarafça talep edilebileceği yönünde görüş beyan ettiği, davacı tarafın ıslah dilekçesinde, ayıp oranında bedelde indirim talepli davalarını ıslah edere 9.995,00- TL'ye çıkartarak davalılardan tahsilini talep ettiğini beyan ettiği, mahkememizce yapılan incelemede raporda tespit edilen 9.995,00- TL'nin ayıp oranında bedelde indirim bedeli olmayıp yapılan bakım ve onarıma ilişkin bedel olduğunun anlaşıldığı, meydana gelen bu çelişki nedeni ile son celse davacı vekilinden açıklama talep edildiği, davacı vekilinin 13.01.2022 tarihli celsede, yazılı beyanlarında belirttikleri gibi ayıp oranında bedelden indirim değil, onarım bedeli olarak talep ettiklerini beyan ettiği, Konya BAM 5....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2020 NUMARASI : 2019/372 ESAS - 2020/314 KARAR DAVA KONUSU : Malın Ayıplı Olması Sebebine Dayalı Alacak (Bedelde İndirim) KARAR : Davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan dava sonucu verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı adına kayıtlı iken gerekli muayeneler yaptırıldıktan sonra Çarşamba 1....
Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur....
Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen davacının davalıdan satın aldığı ikinci el aracın ayıplı çıkması sebebine dayalı bedelde indirim isteğine yönelik alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlığa yönelik yasal düzenleme ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına bakıldığında, Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 219. Maddesinde, "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." hükmü mevcuttur. Yargıtay 13....
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya ---olup olmadığı, ayıplı ise; ayıplı misliyle değiştirilmesinin veya bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı ayıplı malın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227.maddesindeki; " Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında -------- indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır....
davacının kişilik haklarının zedelenmesine yol açmadığı/ manevi tazminat koşulların oluşmadığı kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...
Davalı Honda Türkiye A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; vasinin vesayet makamından izin almaksızın dava açmasının mümkün olmadığını, vasi tarafından vesayet makamından izin alınmaksızın açılmış bulunan davanın usulden reddini talep ettiğini, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte araçta ayıp olduğu varsayılsa bile malın iadesi ile ayıplı malın misliyle değiştirilmesi, aksi halde ayıplı malın bedelinin ödenmesi şeklindeki talebin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayıbın önemli olması unsurunun gerçekleşmediğini, araçta oluşan değer kaybının müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece;"...Dava, ayıplı malın misliyle değişimine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8/1- 2....