Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan davalılardan finansal kiralama şirketi malın satıcısı olmayıp satım sözleşmesine dayalı talep bu davalıya karşı yöneltilemeyeceğinden ve Yargıtay kararları da gözetildiğinde mahkemenin bu davalı yönünden husumetten red kararı vermesi gerekirken yazılı şekilde esastan red kararı vermesi doğru olmayıp ... " yönünde karar vermiştir. Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın bedelinden indirim yapılması istemli davalı aleyhine açılan iş bu davada davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunulduğu, yukarıda belirtilen emsal istinaf kararında da belirtildiği üzere davalı ... şirketi malın satıcısı olmayıp satım sözleşmesine dayalı talep bu davalıya karşı yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür....

    Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur....

    Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

    Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 11 .maddesinde ise; "(l) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c)Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....

    O malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu düzenlenmiş olup; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusuru veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılanmayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi yapacak ve bu muayene sonucu, mal ya da hizmetle ilgili saptadığı ayıplara, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süresi içinde, kendisine mal ya da hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim ödevi ihmal edildiğinde tüketici, ayıba karşı yasal haklarını kaybedecektir. Türk Borçlar Kanunu 223. maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır....

    Davalı vekili, davalının bir yıl önce aldığı malın ayıplı olduğunu ileri sürerek borcu ödemekten kaçındığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre ayıbın süresinde bildirilmiş olması ve ayıbın tespit ettirilmiş olması gerektiğini, ayıplı mal itirazını kabul etmediklerini, satılan malların ayıplı olduğuna dair yeterli bilgi ve delilin mevcut olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece tanzim ettirilen bilirkişi raporuyla dava konusu sulama borularının standartlara uygun olmadığı, ayıplı olduğunun tespit edildiği, ancak malın iadesi hususunda davacı tarafca keşide edilen ... 1. Noterliği’nin 05271 yevmiye nolu ihtarnamesinin 10.06.2014 tarihinde düzenlendiği, dava konusu malın 24.06.2013 tarihinde faturalandırıldığı, TTK’nın 23-1/c maddesinde, "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

      Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misliyle değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici sözleşmeden dönme veya ayıp oranında indirim haklarından birini kullanabilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçmesi durumunda ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhal tüketiciye iade edilir. 6502 sayılı yasanın 10.maddesinde; teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Hükmü yer almaktadır....

      . maddesi gereğince malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabilir....

      (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

        Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Yasanın 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....

        UYAP Entegrasyonu