Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının ayıp ihbarını süresi içerisinde ileri sürmediğini, ihbarnamenin 21/06/2018 tarihinde gönderildiğini, malların davacıya 20/11/2017 tarihinde satıldığını, dosyaya delil olarak sunulan raporun ise 05/06/2018 tarihinde alındığını, ayıplı olduğu iddia edilen malın zararına 15/05/2018 tarihinde satıldığını, bu suretle ayıp ihbarının süresinde olmadığını, TBK'nın 229. maddesi kapsamında zararın tazmini için malın iadesi gerektiğini, satılan üründe var olduğu iddia edilen çekmenin malın niteliği gereği normal olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

    Mahkemece, işin ayıplı yapıldığı ve ayıp ihbarının da süresinde bildirildiği ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan rapor doğrultusunda tarafların %50'şer oranda kusurlu oldukları benimsenmekle birlikte davacı yanca tazmini talep edilen kalemlerin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle mahkemenin kabulünün aksine dosya kapsamına göre yüklenicinin, BK'nın 357/III. maddesi uyarınca uyarı görevini yaptığı kanıtlanamadığından oluştuğu tesbit edilecek zarardan tümüyle sorumlu tutulması gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece, ileri sürülen ayıpların niteliği ve giderilme bedeli hakkında herhangi bir inceleme yapılmış değildir. Oysa BK'nın 360/II. maddesi hükmüne göre iş sahibinin eserdeki ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine hakkı olduğu gibi, yüklenicinin kusurunun varlığı halinde oluşan diğer zararlarının tazminini de isteyebilir....

      Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğu söylenebilir. 6502 sayılı yasanın 11/1 maddesinde belirtilen seçimlik hakların kullanabilmesi için satışa konu malın aynı yasanın 8'inci maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı olması gerekmektedir. Yasa gereğince ayıplı mal; tüketiciye teslim anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmayan ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımayan mallardır. Tüketici bir malı alırken bir takım beklentilere sahiptir. Alınan mal, ortalama bir tüketicinin beklentilerini karşılamıyorsa, o mal ayıplıdır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

      Müh.Ltd.Şti. vekili cevabında,dava konusu jeneratörün ayıplı olmadığını, bir an için ayıplı olduğu kabul edilse bile yasal süre içerisinde bir ayıp ihbarı olmadığı gibi, 6 aylık zamanaşımı süresinde de davanın açılmadığını, malın satışından itibaren yaklaşık olarak 2 yıl geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        Fıkrası uyarınca satış bedelinde indirim talep eden davacı için satım bedelinde yapılacak indirim miktarının, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemine göre belirlenmesi gerekmektedir. Nisbi metod yönteminde, satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır....

        davalılar tarafından tazmin edilmesi gereken bir husus olduğunu, araçta oluşan hata ve arızaların giderilmesi adına değişimler yapılmış olup toplam parça değişim bedelinin 48.369.76 TL olarak belirtildiğini, ayrıca müvekkilinin 78 yaşında bakıma muhtaç ve %96 engelli olduğunu ve binek aracın onun için vazgeçilmez bir unsur olduğunu, bu nedenlerle, Volkswagen marka, 2017 model, passat highline tipi, WVWZZZ3CZJE035150 Şasi numaralı, araç hakkında gizli ayıp nedeni ile ayıplı aracın muhatap tarafından misli ile değiştirilmesine, misli ile değiştirilmesi imkanı olmadığı takdirde, araçta oluşan ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme talebinin kabulüne, bedelde indirim talebi ile birlikte araçta oluşan 40.000.00 TL satışından kaynaklı aracın deger kaybı ve 10.000,00 TL manevi tazminatın satış tarihinden itibaren vasat faizleri birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir...

          Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı TBK 227 maddesi kapsamında seçimlik hakkın kullanılmasına ilişkindir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 21/09/2017 tarihinde 44.250,00 TL bedel mukabilinde Honda Civic marka araç satın aldığını, sonradan aracın pert kaydının bulunduğunu öğrendiğini ileri sürerek gizli ayıplı olarak aracın satılmış olması sebebiyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesine hükmedilmesini talep etmiş, yargılama safhasında 31/12/2020 tarihli celsede seçimlik hakkını ayıp oranında indirim bedeli yönünde değiştirmiştir. Davalı vekili; davalının pert kaydından haberdar olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

          Söz konusu davanın her iki tarafının da tacir olması sebebiyle davada TTK’da düzenlenen ayıp ihbarı ile ilgili hükümlerin uygulanması gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içine durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değil ise alıcının teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirerek ve bu inceleme sonucu malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbar ile yükümlü olduğunun diğer durumlarda TBK 223 maddesinin 2. Fıkrasının uygulanacağının düzenlendiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ilgili fıkrasında “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz....

            TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terditli dava niteliğinde olup, terditli birinci talep ayıp nedeniyle malın misli ile değiştirilmesi, terditli ikinci talep ise satış bedelinden indirim isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; satış sözleşmesine konu telefonun ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, telefonun onarımı halinde davacının telefondan beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, dolayısıyla davacının malın misli ile değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkı kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasının gerekip gerekmediği ile gerekir ise indirim tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir....

              gelen düşüşe karşılık bedelde indirim yapılarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayıplı araç satışından dolayı müvekkilin uğradığı tamirat bedeli, ikame araç bedeli ve diğer zararlara karşılık fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu