Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen, satın alınan ikinci el aracın ayıplı çıkması sebebine dayalı bedelde indirim talebine ilişkindir. Yerel mahkemece, 23/02/2021 tarihli duruşma 1 nolu ara kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılmasına karar verilmesine karşılık, Gerekçeli Kararının karar başlığı dışındaki diğer sayfalarında ve duruşma tutanaklarında "Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla" ibarelerinin mevcut olmasının mahallinde düzeltilebilecek sonuca etkili olmayan maddi hata niteliğinde bulunduğu görülmüştür....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Davacı ise aracı ... tarihinde satın almış ve servis kayıtlarına göre *** tarihinde aracın motorunun orijinal olmadığında dair tutanak tutulduğu, davacı tarafça ise *** tarihinde davalıya ayıp ihbarında bulunduğu görülmüştür. 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayımızda dava konusu araç, davacı alıcıya ... tarihinde teslim edilmiştir. Davacı vekilinin ayıp ihbarının ise *** tarihinde yapıldığı anlaşılmış olup, açıklanan ilkeler uyarınca ihbar yükümlülüğünün süresinde yerine getirilip getirilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. (Aynı yönde araç ayıp ihbarının süresinde yapılması gerektiğine dair Yargıtay 19....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227.maddesinde ise; satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının, seçimlik haklardan ancak birini kullanabileceği belirtildikten sonra satılanın ayıplı olması durumunda alıcının sahip olduğu seçimlik haklar; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak belirlenmiştir. Bu seçimlik haklar dışında alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı ise saklıdır....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227.maddesinde ise; satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının, seçimlik haklardan ancak birini kullanabileceği belirtildikten sonra satılanın ayıplı olması durumunda alıcının sahip olduğu seçimlik haklar; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak belirlenmiştir. Bu seçimlik haklar dışında alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı ise saklıdır....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Diğer taraftan 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Bunlarda birincisi yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule icbar edilemeyecek derece kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserin reddi, bedelin iadesi, yüklenicinin kusuru varsa zarar ve ziyan talep etme, ikincisi ayıp ve sözleşmeye aykırılık eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde bedelde indirim, üçüncüsü de o işin ıslahı büyük bir masrafı gerektirmez ise ayıbın onarılması veya tamir suretiyle giderilmesi ile yine bu hallerde yüklenicinin kusuru varsa tazminat isteme haklarıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 E. sayılı dosyasında müvekkilleri ile ihyası talep edilen şirket arasında imzalanan alım-satım sözleşmesine dayalı olarak ihyası talep edilen şirkete karşı dava konusu malın ayıplı olması nedeniyle bedelde indirim ve kâr mahrumiyetli tazminat talepli dava açıldığını, esas numarası belirtilen mahkeme dava dosyasında ihyası talep edilen şirkete karşı açılan malın ayıplı olması ve tazminat davasında davanın açıldığı tarih olan 21/11/2011 tarihinden sonraki tarihte şirket ortaklarından Fuat Özdil'in vefat ettiğini, şirketin tasfiye sürecine girdiğini, mahkemece T6 yazılan müzekkereyle şirketin tasfiye halinde olup olmadığı, tasfiyenin sona erip ermediği hususunun talep edildiğini, gelen yazı cevabında şirketin 14/10/2015 tescil tarihiyle fesih edildiği ve feshine ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi'nin mahkemeye sunulduğunu, mahkemece 17/05/2018 tarihli duruşmada şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, verilen süre içerisinde Kocaeli 2....