Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesi taleplidir....

(2)Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir.Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, satın alınan malın ayıplı olması nedeniyle 73.500TL bedel (ayıp oranında bedel indirimi) isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut uyuşmazlık davalı kurumca yapılan ihaleye dayalı olarak satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmakta olup dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

Mahkemece, satın alma sürecinde ehil teknik serviste aracın test ve muayene edildikten sonra aracın teslim alındığı, teknik servisçe tespit edilen arızalar nedeniyle bedelde indirim yapıldığı, davalının aracı arızalarıyla birlikte kabul ettiği dolayısıyla sözleşme yapıldıktan sonra belirlenemeyen bir nedenden dolayı araçta yangın çıkması nedeniyle sözleşmenin feshedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de alınan bilirkişi raporlarıyla, aracın tamamen yanmış olması nedeniyle yangının sebebi kesin olarak belirlenememekle birlikte, servis tarafından tespit edilen arızaların aracın yanmasına sebep olacak nitelikte olmadığı, araçta kundaklama izinin de bulunmadığı, yangın sebebinin araçta bulunan ancak, servis tarafından tespit edilmeyen bir başka ayıptan kaynaklandığının bildirilmesi, aracın teslim alındığı gün yanması karşısında araçta servis tarafından belirlenen arızalardan başka gizli ayıp olduğunun kabulü gerekir....

    Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....

      Davacı, davalı ile aralarında yer alan mal alım sözleşmesine istinaden kendisine ayıplı mal teslim edilmesi sebebine dayalı olarak alacak talebinde bulunmaktadır. Davacı tarafından 24.07.2019 ve 31.07.2019 tarihlerinde yaptırılan testler ile davalıdan teslim alınan kumaşların insan sağlığına zararlı bileşenler içerdiği tespit edilmiştir. Yapılan testler ile ortaya çıkabilen ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. TTK' nın 23/c maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar etmelidir. Şayet açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemeli veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. 24.07.2019 tarihinde yapılan testin 31.07.2019 tarihinde sonuçlanması ile davalıdan teslim alınan ürünlerin ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf ise, Beyoğlu .......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/72 DAVA KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ tarihli ve 2022/72 Esas sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça 34 XX 703 plakalı aracın gizli ayıplı şekilde davacıya satıldığını, davacının mağduriyetinin giderilmesi için ayıp oranında bedelde indirim tutarının tespitini ve araçta ortaya çıkan gizli ayıbın giderilmesi için davacının katlanmak zorunda kaldığı giderlerin tamamının tespitiyle tahsilini talep etmiş, yaklaşık ispat koşulu sağlandığı için davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. Bakırköy 1....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket aleyhine çeke dayalı alacağı için icra takibi yaptığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında satım sözleşmesi olduğunu, davacıdan alınan perlit malzemesinin ayıplı olması nedeniyle ödeme yapılmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, dava konusu 10.000,00 TL bedelli çeke dayanan alacağın varlığı konusunda çekişme bulunmadığı, davalı tarafından 4.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, davalının malın ayıplı olduğunun davacıya ihbar edildiği iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 6.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliler karşısında; davalı tarafça her ne kadar sözleşme ile kararlaştırılan malzeme ve teçhizatların eksik ve ayıplı teslim edildiği ileri sürülerek bedelde indirim talep edilmiş ise de; taraflar arasındaki yazılı devir sözleşmesinde malzeme listesinin bulunmadığı, dolayısıyla teslim edilmesi taahhüt edilen malzemelerin ne olduğu anlaşılamadığı gibi davalı tarafça hakkında icra takibi baylatılana kadar davacı yana gönderilmiş bir temerrüt ihtarnamesi veya yaptırılmış delil tespiti bulunmadığı, sunulan sosyal medya yazışmalarının tek başına delil olamayacağı gibi bu yazışmalarda davacı tarafın eksik veya ayıplı ifayı kabul ettiğine dair bir beyanı görülmediği, dolayısıyla davalı tarafın eksik ve ayıplı ifayı yasal ihbar müddeti içerisinde ileri sürdüğünü ve eksik-ayıplı ifanın mevcut olduğunu ispatlayamadığı kanaatine varılarak bedelde indirim talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, getirtilen banka dekontlarından davalı tarafça...

            Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu