Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları uyarınca, davacı tarafından ayıplı olduğu ileri sürülen tutkalların yapılan laboratuvar incelemesinde yapıştırma özelliğinin bulunmadığının tespit edildiği, buna göre davacının hatalı mantolama nedeniyle dava dışı ...'e ödediği 11.500 TL'yi ayıplı maldan sorumluluk kapsamında davalıdan talep edebileceği, yine mahkemece yerinde yapılan tespit ve iade alınan tutkallar nedeniyle iade faturasına bağlanan ve ilk defa keşif mahallinde açtırılan 9 fıçı tutkal bedeli 9.000 TL'nin talep edilmesinin haklı olduğu ancak zararına satış yapılan mal nedeniyle istenilen 1.000 TL'nin somut ve kesin bir delille ispat edilememesi nedeniyle bu kısım yönünden talebin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan malın ayıplı çıktığı iddiasına dayalı olarak alıcı tarafından satıcıya yöneltilmiş tazminat ve alacak davasıdır....
Dava, taraflar arasındaki 14.02.2015 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca, 28.12.2015 tarihinde teslim edilen ve 15.01.2016 tarihinde tapu tescili yapılan taşınmazın ayıplı olması sebebiyle davacının ihbarı sonucu onarımı gerçekleşmesine rağmen ayıbın devam etmesi nedeniyle değer azalmasından kaynaklı alacak davasıdır....
Malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları;aynı yasanın 11.m.sinde; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz....
Tarafından davacıya ekli yazı ile 12/07/2021 tarihinde gönderildiğini , 06/07/2021 tarihli 3519771 numaralı Servis İş Kabul Formu ile beyanda bulunduğu şikayetleri ile ilgili tespitlerde bulunulduğu, bilgilerde sunulduğunu, ürün veya üretim kaynaklı bir hatanın bulunmadığını, şikayetleri ile ilgili yapılan incelemede anlık hata kaydı tespit edildiği, çözümü konusunda aracın yetkili serviste yazılım güncellemesi yapılması gerektiğini tarafına iletildiği, davacının onayı olmadığından işlem yapılamadığı, araçta gizli veya açık bir ayıp bulunmadığını, davacının satın almış olduğu aracın ayıplı olması iddiası ile açmış olduğu davanın haksız olduğu ve davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; "...Dava, davacı tarafından 25/05/2021 tarihli fatura ile 0 km olarak satın alınan aracın gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı satıcı davalıya karşı açılan ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle bedelde indirime hükmedilmiş, hükme karşı davacı vekili doğrudan, davalı Honda vekili ise katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Esas sayılı takip dosyasında, "5.692,55 TL cari hesap bakiye alacağı" sebebine dayalı olarak 5.692,55 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 20.01.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı tarafça, satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu, ayıplı ürünler nedeniyle zarar uğradığı, bu nedenle borcun bulunmadığı savunulmuştur.Taraflar arasında eser sözleşmesi olmayıp, tarafların tacir olması nedeniyle uyuşmazlığın ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklandığı , satıma konu malların teslim edildiği ihtilafsızdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, satılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, cari hesap alacağının hesaplanmasında davalının tanzim ettiği iade faturası bedelinin dikkate alınıp alınmayacağı noktasındadır....
Dava; davacı tarafça davalıdan 2. el olarak satın alınan aracın kilometresi ile oynanmış olması sebebiyle ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen davacının davalıdan satın aldığı ikinci el aracın ayıplı çıkması sebebine dayalı bedelde indirim isteğine yönelik alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlığa yönelik yasal düzenleme ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına bakıldığında, Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 219. Maddesinde, "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." hükmü mevcuttur. Yargıtay 13....
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Kanunun 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda; tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 10.12.2012 tarihinde diğer davalının ithalatçısı olduğu otomobili davalılardan ... Motorlu Araçlar.'dan satın almış olduğunu bir süre kullandıktan sonra aracın muhtelif bölgelerinde boya dökülmeleri ve kabarmaların meydana geldiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....