Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesini talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı T3 A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin konu kısmında (onarıma ilişkin) aynen ifa ve şimdilik (kısmen) 20,000TL tazminat talebinde bulunurken, sonuç ve istem kısmında ise (dava konusu) aracın değerinin ödenmesini (sözleşmeden dönme) veya aracın yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğini, onarıma (ayıplı hizmetten sorumluluk: eser sözleşmesi) ilişkin aynen ifa ile satışa (ayıplı maldan sorumluluk: satım sözleşmesi) ilişkin bedel iadesi (sözleşmeden dönme: 6502 s. K. 11/1- a) veya misliyle değişim (misliyle değişim: 6502 s....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Uyuşmazlıkta öncelikle çözümlenmesi gereken husus; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme istemiyle eldeki davayı açmış olan davacının, bu talebini ve tercih hakkını, ayıp oranında bedel indirimi şeklinde yargılama aşamasında ıslah yoluyla değiştirmesi olanağının bulunup bulunmadığı noktasındadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı traktör satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek satıcıdan bedel iadesi istemidir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı araç satışına ilişkin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkin olup mahkemece bedelde indirim suretiyle hüküm kurulmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda; Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13.HD....
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Türk Borçlar Kanununun 228.maddesi uyarınca; "Alıcıya ayıplı olarak devredilmiş olan satılanın ayıptan, beklenmedik hâlden veya mücbir sebepten dolayı yok olması veya ağır biçimde zarara uğraması, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasını engellemez. Bu durumda alıcı, satılandan elinde ne kalmışsa onu geri vermekle yükümlüdür. Satılan alıcıya yüklenebilen bir sebep yüzünden yok olmuşsa veya alıcı onu başkasına devretmişse ya da biçimini değiştirmişse alıcı, ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir." Türk Borçlar Kanununun 230. maddesi uyarınca; "Birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal, birlikte satılmış olup da bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa, dönme hakkı bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabilir....
TBK'nın 227. maddesinde satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiş, ancak alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır....
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın dava dilekçesinin 145.966,00-TL üzerinden harç ikame ederek davasını açtığı, dava dilekçesinin netice-i talebinde 6098 sayılı TBK m.227' deki seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve satılanı ayıplı bir benzeri ile değiştirmeye yönelik seçimlik hakları bir arada talep ettiği ve maddi tazminat talebi olarak miktarlara ilişkin herhangi bir açıklama, belirleme yapmayıp ve ayrıca miktar olarak herhangi bir talepte bulunmadığı görülmüştür....