WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir” hükmü düzenlenmiştir. Kanun’da yapılan bu tanımla ayıplı malın özellikle sözleşmeye aykırı mal olduğundan bahsedilmekle, ayıptan doğan sorumluluğun asıl temelinin sözleşme olduğu kabul edilmiştir. 3. Tüketici işlemi niteliğindeki satım sözleşmesine konu edilen malın ayıplı olması hâlinde, tüketici 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde gösterilen dört seçimlik haktan birini kullanabilir....

    Görüldüğü gibi her iki düzenlemede de ayıplı malda tüketici, seçimlik haklarından birini kullandığı takdirde, satıcının tercih edilen bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu açıkça belirtilmiştir. Tüketicinin gizli ayıplı malı, misli ile değiştirme yönündeki tercihinin satıcı tarafından yerine getirilmesi, bir yükümlülük olarak düzenlenmiştir. 9. Kuşkusuz her hak gibi, sözleşmeden dönme hakkı da kötüye kullanılabileceğine göre, Türk Medenî Kanunu’nun (TMK) ikinci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen hakkın kötüye kullanılması yasağı, tüketicinin ayıplı ifa karşısında sahip olduğu dönme hakkı bakımından da bir sınır teşkil etmelidir. Ancak yasanın açıkça koruduğu tüketicinin seçimlik haklarını kullanırken, özellikle ayıplı malın değerinin düşük olması, hasarın giderilmesi, tüketicinin hasar giderdikten sonra kullanması gibi unsurlar tek başına dürüstlük ilkesinin uygulanmasında yeterli değildir. 9....

      Değerlendirme : Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıdan satın alınan koltuklardaki ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edilmiş olup, davalı vekili ise ayıp iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, alım satıma konu olan koltuk takımının fatura örneği ve teslim tesellüm tutanakları dosya içerisinde mevcut değildir. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, davacının ayıp yönündeki beyanlarına itibar edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava sebeplerine göre teknik bilgi gerektiren uyuşmazlık nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

      Dava, alım satıma konu olan araçtaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu aracın rutin bakımlarının yaptırılmadığını, araçta ayıp bulunduğunu belirterek, sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili ise; davacının iddialarının doğru olmadığını, araçtaki ayıp iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki davacının aracı satın alırken yetkili servis olan dava dışı Doğuş Oto...A.Ş. tarafından ekspertiz incelemesinin yapıldığını, kusurun yetkili servise ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece, aracın yenisiyle değiştirilmesine, bu mümkün olmadığı taktirde fatura bedeli 26.900,00 YTL.nin fatura tarihi olan 19.9.2003 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesinin birinci maddesinde hangi malların ayıplı sayılacağı açıklandıktan sonra ikinci bendinde “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

        Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak, satın alınan taşınmaz bedelinin indirilmesi istemine ilişkindir. Davacının, davalıdan bir daire satın aldığı ve dairenin davacıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....

          Bu hükümler gereğince davacının talebinin işin kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı yapılması sonucu sözleşmenin yüklenicinin kusuruyla feshi ve işin yeniden başka bir yükleniciye yaptırılmış olması sebebiyle 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108/II. maddesi kapsamındaki menfi zarar olduğu anlaşılmaktadır. Toplanan delillerden yapılan işin, tekniğine uygun yapılmadığı ve iş sahibinin kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu, davacının da sözleşmeden dönerek işi başkasına yaptırdığı anlaşılmış olup, sözleşmeden dönen tarafın müspet zarar kapsamında talepte bulunması mümkün olmayıp ancak menfi zararını istemesi mümkündür. Karşı davacının maddi tazminat talebinin menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....

            Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

            Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

            Hukuk Dairesi'nin 2018/2954 Esas, 2019/2026 Karar sayılı ilamında da beliirtildiği üzere, davalının, taraflara bir hizmet sunmuş olduğu, davacının ayıplı hizmete değil malın ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, bu taleplerin muhatabının ise davalı taraf olmayıp, aracın sahibi olan dava dışı satıcı olduğu, açıklanan nedenlerle davalının dava konusu edilen talepler yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu