Mahkemece, davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine manevi tazminat istemi yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, hükmedilecek tazminata olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Borçlar Yasası'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istemine ilişkindir....
Bu nedenle davacının icra inkâr giderimi isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, karar bu yönden bozmayı gerektirmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
Yerel mahkemece maddi tazminat istemi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde; davacı, maddi ve manevi istemlerini açıklamış ancak manevi tazminat istemi için faiz talebinde bulunmamıştır. Davacının usulüne uygun olarak yapmış olduğu faiz istemi bulunmamasına rağmen manevi tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 438/son-HMK 370/2 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Bu haliyle yargılamayı gerektirir özellik arzetmekte olup likid değildir, davalı yan takibe itirazında haklıdır, icra inkâr giderimi tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. İcra inkâr giderimi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması da isabetli olmamıştır. Ayrıca davacı yüklenici icra takibinde 313,17 TL tutarında işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da takipten önce davalı borçluya ihtarname gönderilip direnime düşürülmediği gibi davanın da 11.162,89 TL asıl alacak üzerinden açıldığı ve buna göre harç yatırıldığı anlaşıldığından işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması da yerinde görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına bozulması uygun görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ZARARIN TAZMİNİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu kat irtifakı kurulu 25 nolu bağımsız dubleks meskenin bahçesine davalının ......arına ve bitkilerine zarar verdiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve zararın tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalı, bağımsız bölüm maliklerine ait bahçenin bulunmayıp, dava konusu yerin ortak alan olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının elatmasının bulunmadığının keşfen tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Ancak; 1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna ilişkin uygulama esasları ve koşullarının belirlendiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 tarih, 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesinde zarar yönünden, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği" görüşünün benimsenmesi dikkate alınarak mahkeme tarafından mağdurda meydana gelen zarar, kanaat verici ve basit bir araştırmayla saptanıp, sanıktan tespit olunan bu zararın giderip gidermeyeceği sorulup ve diğer koşulların da mevcudiyeti halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken, mağdurun soruşturmanın başında suçtan kaynaklanan zararının 3000 TL....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2019/325 ESAS - 2020/497 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN BEDELDEN İNDİRİM İSTEMİ KARAR : Antalya 4....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedişlerden %5 oranında nakit teminat olarak kesilen alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici şirket, davalı iş sahibi ... Yapı San. ve Tic. A.Ş.'ne ait ... Mah. ... yolu cad. 9 km no:1 .../... adresindeki ... Konutları (2....
Mahkemece, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat isteminin reddine, geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat istemi, tedavi gideri istemi ve manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacının 08/04/2008 tarihinde meydana gelen iş kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının %0 olduğu, iş kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının %5, davalının %95 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır....