WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı aracı geri verip ödediği bedeli talep edebilir, satılanı alıkoyup bedelden indirim yapılmasını isteyebilir, masraflar aşırı değil ise ücretsiz onarın yapılmasını ve en son olarak ta imkanı var ise aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmek haklarından birini kullanması mümkündür. Yukarıda belirtilen haklar seçimlik olup, bu yasal haklardan biri kullanıldığında diğer hakları kullanmak mümkün olmamaktadır. Davacı her defa arızalar nedeni ile davalıların yetkili servisine başvurduğunda garanti kapsamında ücretsiz olarak arızalar giderilip araç kendisine teslim edilmiştir....

    Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır. Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuz iş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur....

    Eser, kararlaştırılan götürü ücretten daha fazla masraf ve emekle ortaya çıkarılsa bile, yüklenici kural olarak götürü bedelin arttırılmasını isteyemeyeceği gibi, daha az masraf ve emekle yapılmış olsa da iş sahibi bedelden indirim yapılmasını isteyemez. Kısaca, yüklenici sözleşmedeki bütün iş kalemlerini götürü ücretle yapmak zorundadır. ./.. 2011/8879 - 2011/9524 -2- Davalı, bir kısım imalatın üçüncü bir kişiye yaptırıldığını savunmuş, buna ilişkin 10.07.2008 tarihli gider makbuzunu dosyaya sunmuş ise de HUMK’nun 299.maddesi uyarınca bu makbuz davacı yükleniciyi bağlamaz. Diğer yandan, davalı tarafından yaptırılan bir tespit veya davacıya gönderilen ihtarname de bulunmadığından, işlerin ilke olarak yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekir....

      Oysa yapılması gereken iş, açılan dava dosyasını celbedmek, gerektiğinde ayıpla ilgili uzman bilirkişiye contaları inceletmek, ayıp var ise BK'nın 360. maddesi hükümlerince değerlendirmesini yaptırmak, bedelden indirim gerekiyor ise indirilecek miktar hesaplattırılarak davacı alacağından mahsup etmek, eserdeki ayıp kabul edilemeyecek nitelikte ise davayı reddetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır. Ayrıca yapılacak inceleme sonucuna göre davacının icra inkâr tazminatı istemi değerlendirilmelidir. Bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yapılan yargılama neticesinde; yüklenici davacı firma ile işveren davalı firma arasında 26/11/2015 tarihinde PV Model Taşıyıcı masa imalat ve montaj işine ait potokol yapıldığı, iş bedeli olarak 10.920 USD belirlendiği, buna göre KDV dahil 12.885,60 USD'lik fatura düzenlendiği, ancak işin ayıplı yapıldığından bahisle davalı tarafça KDV dahil 1.965,60 USD'lik 31/12/2015 tarihli fatura düzenlendiği ve bedelde indirim yapıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafça yapılan işin ayıplı olmasından ötürü iş bedelinden indirilen ve ödenmeyen bu miktar olduğu, davacının bu yönde yaptığı takibe davalının itiraz ettiği, Mahkememizce yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça açık ayıplı şekilde ifa edildiği ancak taraflar arasında imzalanan ek iş raporu ve bila tarihli iş bitirme raporlarıyla işin açık ayıplı olarak davalı tarafça kabul edilmiş olduğu, bu nedenle bedelden indirim yapılmasının mümkün olmadığı, eserin sözleşme bedeline dahil edilmemek üzere davacı...

          Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." şeklinde olup, ayıp gerekçesi ile bedelden indirilecek miktarın tespitinde, nispi metodun uygulanması gerekmektedir....

            Şöyle ki; 1- Dava konusu taşınmazın el atmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (a) harfi ile gösterilen 6.989,34 m²'lik bölümde % 5 oranında değer artışı öngörüldüğünden bu kısımdaki değer artışı hesaplanıp Kamulaştırma Kanununun 12/C maddesi de dikkate alınarak toplam bedelden indirilmesi gerektiği halde metrekare birim değeri üzerinden indirim yapılması doğru olmadığından bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı K.H.K. uyarınca bedeline hükmedilen taşınmazların davalı idare yerine, Hazine adına tesciline karar verilmesi, 3-..., 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı K.H.K.'nın 58. maddesi uyarınca genel bütçeli idareler arasından çıkartılarak özel bütçeli idareler arasına alınmıştır....

              Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....

                Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

                belirtildiği üzere TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmamasının ya da sınırlı uygulanmasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve sanık aleyhine zimmet suçu yönünden temyiz bulunmayan 05/08/2013 tarihli hükmün Dairemizin 15/07/2014 tarihli ilamıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verildiği halde, sanık hakkında CMUK'un 326/son maddesine aykırı olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/5. maddesinin yazılı şekilde uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasının (B-7) numaralı bendinde yer alan "TCK'nun 53/5. maddesi uyarınca sanığa hükmedilen hapis cezasının infazından sonra başlamak üzere takdiren 4 yıl süre ile sanığın KOOPERATİF YÖNETİCİSİ OLMASINDAN...

                  UYAP Entegrasyonu