İçişleri Bakanlığı temyiz isteminin süresinde olmadığı yolundaki davacı vekilinin süre defi yerinde görüldüğünden, İçişleri Bakanlığının temyiz istemi süre yönünden reddedilerek Ankara Valiliğinin temyiz istemi incelendi. İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden Ankara Valiliğinin temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına karar verildi....
Sözleşme konusu taşınmazlar davalılar adına müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğundan zorunlu dava arkadaşlığı ile gerek yasadan gerekse sözleşmeden kaynaklanan müştereken ve müteselsilen sorumluluk hali de sözkonusu değildir. Bu durumda asıl davada saptanan imalât bedelinden aleyhine hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen ...’ın hissesi oranında indirim yapılarak diğer davalı arsa sahiplerinin kendi hisselerine düşen imalât bedelinde sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak ... payına düşen bedelden de sorumlu tutulmaları doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi ile başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma doğrultusunda inceleme yapıldığından söz edilemez. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, eserin hangi oranda gerçekleştiği, davacı yüklenicinin ne miktar bedele hak kazandığı, davalı iş sahibince ne kadar ödeme yapıldığı, hak edilen iş bedeli ile kanıtlanan ödemeler karşılaştırıldığında davacının bakiye alacağı kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır....
Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, 06.01.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıdan kiraladığı taşınmazın sonradan ayıplı hale gelmesi nedeniyle uğramış olduğu zararın tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, TBK.nun 305.maddesi gereğince davalı kiralayan kiracının uğradığı zarardan sorumludur. Kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkta 6100 Sayılı HMK.nun 4/1 maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına bedelden indirim talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Antalya 14. Noterliğinin 25/09/2020 tarih ve 28176 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile aracın 140.000,00 TL'ye T3 Şirketi tarafından davacıya satıldığı dosyada mevcut satış sözleşmesinden anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu ----- plakalı aracın ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliğinin ne olduğu, davacının süresinde ve usulüne uygun yolla ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, davacının ayıptan kaynaklanan satış bedelinin indirilmesi seçimlik hakkını kullanıp kullanamayacağı noktalarında toplanmaktadır. Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında; 27.07.2020 tarihinde ----- plakalı minibüsün davalı tarafından, davacıya ------.Noterliği kanalıyla 100.000,00 TL bedelle satıldığı, noter kayıtları ile sabittir.Davacı taraf minibüsü satın aldıktan sonra, minibüste çıkan ayıp nedeniyle 16.250,60 TL masraf yaptığına dair 19.06.2020 tarihli fatura sunmuştur. Fatura kalemlerinden biride 4.000,00 TL enjektör takımı olduğu görülmüştür....
Mahkememizce, dava konusu aracın ayıplı olması sebebiyle ayıp oranında bedelden indirim yapılması gereken alacak tutarının hesaplanması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İ.T.Ü ' de görevli Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi 05/05/2024 tarihli raporunda, nispi metod yöntemine göre ayıp nedeniyle bedelden indirim istenebilecek tutarın 7.900.00 TL olduğunu hesaplamıştır. Yargıtay 13....
Ancak; Bilirkişi kurullarının ek raporlarında emsal alınıp davaya konu taşınmazla karşılaştırılan 82 parsel sayılı taşınmaz imar düzenlemesi sonucu oluşmuş bir imar parseli olmayıp, kadastro parseli niteliğinde bulunduğu halde karşılaştırma sonucu davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden İmar Yasasının 18. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda bir indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan, davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden %35 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik değere hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiğini, bedelde indirim tutarının davacının zararını karşılamadığını, davacının bedelden indirim tutarı ile orijinal kabin ve klima değişimini yaptıramayacağını, bedelden indirim tutarına yasal faiz yürütülmediğini, ayıpsız misliyle değiştirilmesi istemlerinin mevcut kalmak kaydıyla davacının 19/09/2018 tarihli dava dilekçesinde; dava konusu traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesini istediğini, mahkemece bu talebin reddedilerek, hak ve mesafet ilkesi doğrultusunda 8.000,00 TL bedelden indirim tutarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiğini, davalılara gönderilen 18/04/2018 tarihli ihtarname; T5'ye 24/04/2018 tarihinde, T3'ye 25/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bedel indirim tutarına, ihtarname tebliğinden itibaren yedi günlük sürenin dolduğu 03/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi...
kaynaklanan ayıp nedeniyle ücretsiz onarım, aksi halde ödenen bedelden ayıp oranında indirim ve bu miktarın tahsili talebine ilişkindir....