Maddesinde düzenlenen '' Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.'' hükmünden kaynaklı olarak ayıp oranında bedelde indirim incelemesi yapıldığı bu sebeple davanın ilk talep yönünden reddi ile terditli talebe geçilmesi şeklinde uygulama yapılmadan, davacının ayıp oranında bedelde indirim bedeli talebi olarak dosya ele alınarak delillerin toplanması ile devamla bilirkişi tarafından hazırlanan teknik rapor ile belirlenen davacının onarım(araç boyama) bedeline konu 15.00,00 TL'nin ve ayrıca 6502 Sy. Kn. 11....
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; sözleşme öncesi görüşmelerde gösterilen yerden nitelik olarak daha az değerli bir taşınmazın devredildiğinin satış sonrasında anlaşıldığı ve taşınmazın diğer hissedarı tarafından bu durum kabul edilip bedelden indirim yapılarak 25.000TL’nin geri ödendiği, davalı hissedarın ise bu bedeli ödemekten imtina ettiği iddiasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında; Mahkemece ilk karar ile, taşınmazın gerçek bedelinin çok üzerinde bir bedel ile satıldığı, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucu satışın iptal edilmeyip bedelde indirim yapılması hususunda anlaşıldığı ve davacının indirim bedeli olan 25.000TL’nin tahsili için başlattığı icra takibine davalı tarafça hakkaniyet ve nesafet ilkelerine aykırı şekilde itiraz edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
“demek suretiyle bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi verildiği mahkemece kabul edilmesine rağmen karar gerekçesinde “..her ne kadar daha önceki rapordaki %7'lik ayıp nedeniyle bedelden indirilmesi gereken miktar ile son rapordaki %3 oranında bedelden indirim yapılması gerektiğine ilişkin farklı ise de bedelden indirim yapılması ve orana ilişkin bilirkişi görüşünün gerekçelerinin açıklandığı, bu raporun davalı tarafa 26.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği,dosyada davalının bu rapora itirazına ilişkin herhangi bir beyanını bulunmadığı anlaşılmakla...” denmek suretiyle itirazın bulunmadığının kabul edildiği ve buna göre hüküm oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davalı vekilinin temyiz dilekçesine ekli olarak 05.06.2015 tarihli ve e-imzalı bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinin bir örneğini sunduğu anlaşılmaktadır....
A.Ş.’nden bir adet kamyon satın aldığını, kamyonu aldıktan kısa bir süre sonra aracın arızalanarak iki kez servise gittiğini, motorunun sökülüp gerekli onarımın yapıldığını, aracın onarılmasına rağmen orjinalliğini kaybettiğini ileri sürerek, üretim hatasından kaynaklanan bu ayıp sebebiyle bedelden indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... San. A.Ş. vekili, ayıptan dolayı diğer davalı satıcının sorumlu olduğunu, araçtaki onarım sebebiyle değerinin düşmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Metin Taşıt Araçları Tic. ve San. A.Ş. vekili, ayıbın TTK m. 23'de belirtilen sürede bildirilmediğini, davacının seçimlik hakkını tamir yönünde kullandığını, tamirden sonra da aracı kullanmaya devam ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemenin 28.12.2006 tarihli kararı, davalı vekilinin diğer itirazları reddedilerek salt dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelden düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gereği yönünden bozulmuş olup, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince bilirkişi kurulunun yapması gereken iş İmar Yasası’nın 18.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranı saptamak ve bozmadan önce belirlenen değerden bu oranda indirim yaparak sonuca ulaşmaktan ibaret olduğu halde, taşınmazın arsa niteliğinin bozma konusu olmadığı da düşünülmeden kısmen arsa, kısmen arazi olarak değerlendirilmesi ve bu değerlerin ortalamasının alınması doğru değil ise de, bozma ilamı uyarınca yapılacak hesap sonucunda da kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelden daha azına ulaşıldığından, mahkemece...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2021 NUMARASI : 2020/66 ESAS-2021/101 KARAR DAVA KONUSU : HİZMETİN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Manavgat 1....
Bu haliyle dairemizin kaldırma kararının gereği yerine getirilmeden, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle ayıp oranında indirim bedeli hesaplattırılıp belirlenmeden,dairemizin kaldırma kararında hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı kabul edilen bilirkişi raporundaki ayıp oranında indirim bedelinin esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir....
Alınan her iki bilirkişi raporuna göre davalının gerçekleştirdiği imalâtların ayıplı olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin kullanabileceği seçimlik haklar, eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme olarak sayılmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dava dilekçesinin tamamı dikkate alındığında davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş ve imalâtın davacı iş sahibince tümden reddedilmediği, iş sahibinin asıl amacının bedelden indirim yapılmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır....
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....