Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmede, sözleşmenin feshi düzenlenmemiş olması halinde kanunda belirtilen fesih halleri uygulanacağını, gerekçeli kararda sözleşmenin feshi düzenlenmediğinde TMK 765.maddenin uygulanamayacağı açıkça kanuna aykırılık teşkil edeceğini, kanunda düzenlenen ve geçerli olan bu sözleşmenin yine kanunda düzenlenen haller ile feshi gerektiğini, fesih hakkından vazgeçildiği sözleşmede açıkça belirtilmesi gerektiğini, aksi takdirde kanunun verdiği fesih hakkının geçerli olup aynen devam edeceğini, kira ve hor kullanma bedelinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında araçta meydana gelen hasarın üretimden kaynaklı ve servis hizmeti kusurundan doğmuş olduğunun mütalaa edilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir....
Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Taraflar arasında birleştirilerek görülen sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat asıl ve birleşen davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dava yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.679,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ...'...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi-borçlu olmadığının tespiti ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 1.946,85 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece...
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi - bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun yargılama giderleri yönünden kabulü ile yeniden kurulan hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 17.963,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi - bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, hükmü temyiz eden davacı taraf harçtan muaf olduğundan 54,40 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi - bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, hükmü temyiz eden davacı taraf harçtan muaf olduğundan 54,40 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın...
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3....