Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bir araştırma ve buna bağlı bir değerlendirme bulunmadığı, Eşlerden birisinin ölümü halinde önce mal rejiminin tasfiyesi gerektiği, ....

bir araştırma ve buna bağlı bir değerlendirme bulunmadığı, Eşlerden birisinin ölümü halinde önce mal rejiminin tasfiyesi gerektiği, ....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, boşanmadan sonra açılan katılım payı alacağına ilişkin mal rejiminin tasfiyesi ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava; mal rejiminin tasfiyesi talepli katılma alacağı istemine ilişkindir. Trabzon ili Yomra ilçesi Kaşüstü mah. 176 ada, 12 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden yapılan incelemede; "Eşler, tasfiyesini istedikleri 2118 ada 3 parsel 6 nolu bağımsız bölümü, evlilik birliği devam ederken 12/03/2007 tarihinde satın alarak 1/2 oranında adlarına paylı mülkiyet şeklinde tescil ettirmişler ve halen tapu sicilinde aynı şekilde ve oranda kayıtlıdır. Evlilik birliği devam ederken serbest iradeleriyle gerçekleştirdikleri bu paylaşımla, her bir payın o eşin kişisel mal grubuna terk edildiği kabul edilmelidir." (Yargıtay 8....

    Emlak Bilgi İşlem Merkezi İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin adına kayıtlı mal varlığı bulunmasına rağmen, mal varlığı tasfiye edilmeksizin ve şirketin usulüne uygun şekilde terkin işlemlerinin yapılmadığı iddiası ile yeniden ihyası, kabul edilmediği takdirde mal varlığının tasfiyesi amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiyesi istemine ilişkindir. Davaya konu ...'nün Merkez-... sicil numarasında kayıtlı ... Emlak Bilgi İşlem Merkezi İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin TTK'nun geçici 7. maddesi kapsamında Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce sicil kaydı ... tarihinde resen terkin edilmiştir. Dosyaya gelen tapu kayıt örneğinden İzmir ili ... ilçesi ......

      K A R A R Davacı-birleşen davalı-karşı davalı ... vekili, vekil edeninin babası ve annesinin vefat ettiklerini, geride vekil edeni ile davalıların mirasçı olarak kaldıklarını açıklayarak dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, karşı davanın reddini savunmuş, birleşen davaya ilişkin beyanda bulunmamıştır. Davalı-birleşen davacı-karşı davalı ... vekili, asıl davaya ilişkin beyanda bulunmamış, birleşen davada, vekil edeninin babası ve annesinin vefat ettiklerini, geride vekil edeni ile davalıların mirasçı olarak kaldıklarını açıklayarak dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, karşı davaya ilişkin beyanda bulunmamıştır. Davalılar-birleşen davalılar-karşı davacılar ..., ... ve ... vekili, davanın ve birleşen davanın reddini savunmuş, karşı davada, karşı dava dilekçesinde bahsi geçen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur....

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 22.12.2011 gün ve 301/567 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 1987 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 726 ada 11 parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölümün alınmasına kişisel mal varlığı ile katkıda bulunduğunu açıklayarak 30.000 TL katkı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, tarafların boşanma davası sırasında mal rejiminin tasfiyesi konusunda protokol düzenlediklerini, protokol uyarınca davacının mal talebinde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil isteği ve alacak isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

            GEREKÇE : Dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı davasıdır....

            Müdürlüğüne intikaline karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek mahkeme kararı bozulmuş, Mahkemece, bozma ilamına uyularak tasfiye kurulundan alınan rapora göre davalı vakfın tasfiyesi aşamasında üyelere dağıtılan mal varlığının vakfın üyeleri olan taahhüdü karşılığı dağıtıldığı ve vakıf varlığının taahhütleri karşılamaya yetmediği, 5737 sayılı Kanun'un 27. maddesi kapsamında Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilecek mal varlığı bulunmadığından bu konudaki istemin reddine, diğer hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine mahkeme kararı davacı ... vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu