WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu taşınmaz evlilik birliği içerisinde edinilen bir mal olmadığından, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilemez. Davacının bağımsız bölüme ilişkin alacak talebinin genel hükümlere dayalı olduğu anlaşılmakla bu talebe ilişkin davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoksa da; öncelikle HMK. 167. maddesi uyarınca bu talebe ilişkin dava hakkında “ayırma kararı” verilerek mahkemenin bir başka esasına kaydedilmesi, daha sonra da görevsizlik kararı verilmesi (HUMK.m. 114,115) gerekir. .//.. Ne var ki; davaya konu edilen .... plakalı otomobil ise, evlilik birliği içerisinde davacı eş tarafından davalıya devredildiğine göre, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir mal niteliğinde olduğunun kabulü gerekir....

    Kanun koyucu, mevcut düzenlemeyle, terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının on yıl sonra -- intikal edeceğini kabul ettiğine göre, bu süre dolmadıkça, şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini kabul etmiş durumdadır. Ortada bir mal varlığı bulunduğuna göre, bu mal varlığının tasfiyesi için şirketin ihyasına karar vermekten başka çözüm bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, yasanın düzenlediği on yıllık sürenin anlamsız hale gelmesi sonucunu doğurur. Bu açıklamanın bir sonucu olarak, mal varlığının Hazineye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunulabileceği sonucuna varılmış,-----ilamındaki açıklamalar da nazara alınarak, şirketin adına kayıtlı aracın tasfiyesi ve tasfiyeye ilişkin her türlü işlemin yapılması işlemleriyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Bu kapsamda yapılacak her türlü mal, araç, gereç ve hizmet alımlarında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.”; 14/11/2013 tarih ve 28821 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Elkonulan Eşya ve Alıkonulan Taşıtlara İlişkin Uygulama Yönetmeliği'nin “Eşyanın muhafaza süresi ve ücret tarifesi” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrası “5607 sayılı Kanun uyarınca kaçak zannı ile elkonulan eşya ile alıkonulan taşıtın muhafaza edileceği yere teslim edildiği tarihten itibaren; a) Mahkemece sahibine iadesine karar verilen eşyanın, kararın gümrük müdürlüğünce eşya sahibine tebliğ edildiği tarihi takip eden 30 uncu gün dahil, b) Eşyanın müsaderesi veya tasfiyesi yönünde karar verilmesi durumunda, işletme müdürlüğünce teslim alındığı tarihe kadar, c) Eşya veya taşıtın satış suretiyle tasfiye edilmesi durumunda, satın alanın teslim alması için geçen ek süreler hariç, teslim alma tarihine kadar geçen süre eşyanın...

        Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır. Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki değeri esas alınır (TMK'nun 235/2. m). Somut olaya gelince; eşler, 17.06.2007 tarihinde evlenmiş, 21.11.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....

          Eşler, anlaşmalı boşanmada mal rejiminin tasfiyesine karar verdikleri takdirde bu durum doğmamış bir hakkın kullanımı anlamına gelmeyecektir. Zira boşanma ile sona eren evlilikler yönünden mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik koşulu olarak boşanmanın gerçekleşmesi aranmakta ise de eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih kabulle sonuçlanan boşanma davasının dava tarihi olup (TMK m. 225/2), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı dava tarihi itibariyle doğmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, mal rejiminden kaynaklı hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, diğer bir ifadeyle mal rejiminin tasfiyesine karar verilebilmesi için eşlerin boşanmalarına ilişkin kararın kesinleşmesi gerektiğidir. Anlaşmalı boşanmada ise eşler boşanma davası açmakla doğmuş hakları olan mal rejiminin tasfiyesine yönelik tasarrufta bulunabilirler. Uygulamada eşler boşanma davası ile eş zamanlı mal rejimin tasfiyesi davası açmaktadırlar....

            Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM md. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK md. 202). Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/6814 Esas ve 2022/9581 Karar sayılı ilamında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07/10/1953 tarihli 8/7 sayılı YİBK, 4721 sayılı TMK md. 227/1, 231 ve 236/1)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 29.12.2011 gün ve 460/784 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde alacak isteğine ilişkin olarak görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; Mahkemece, 4721 sayılı TMK'nın 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi kaçırıldıktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Aile Mahkemesinin 2020/606 Esas ile açılmış olan davadaki talebin ''Mal Rejiminin Tasfiyesi'' talebi olduğunu, bu istemin dayanaklarından biri olan İstanbul 6. Aile Mahkemesinin 2018/56 Esası ile hali hazırda istinaf incelemesinde olan boşanma istemli davanın derdest olduğunu, müvekkilinin bu süreçte davalının bir başka kadınla ilişki yaşadığını tespit etmiş olup İstanbul 9....

                Davacı, davalının eşi ile evlilik dışı birliktelik yaşadığını aralarının bozulmasına neden olduğunu, telefonda kendisine hakaret ettiğini bu nedenle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat; yine eşinin davalıya mal kaçırma amacıyla (evlilik birliğinin devamı sırasında mal ortaklığı sözleşmelerinin olması nedeniyle) taşınmaz mal alması ve bu malların mal ortaklığına dahil olmaması nedeniyle maddi tazminat istemiştir. Mahkemece, davanın mal rejiminin tasfiyesi davası olduğu, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde aldatma ve hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemi yanında dayanağı anlaşılamayan maddi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır....

                  dan tahsiline, ayrıca davalı eş ile birlikte ortaklaşa alınan aile konutunun payları oranında denkleştirilmesine demek suretiyle diğer istekleriyle birlikte aile konutuna ilişkin mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı ... vekili 02.10.2012 havale ve harç tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde asıl davanın reddine karar verilmesini savunduktan sonra tarafların boşanmalarına, 50.000-TL maddi 50.000-TL manevi olmak üzere toplam 100.000-TL tazminatın davacı-karşı davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılamanın ilerleyen aşamasında mahkemece ... nolu ara kararında mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın tefriki ile başka bir esas numarası üzerinden devamına karar verilmiş, bunun üzerine davacı ... tarafından davalı ... aleyhine aile konutu yönünden açılan mal rejiminin tasfiyesi ile alacak davası ...Aile Mahkemesi'nin ... numarasını almıştır. Temyize konu dava dosyası, davacı ......

                    UYAP Entegrasyonu