WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen reddine kısmen kabulüne dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, ... parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm, ... ada .. parselde bulunun 1 nolu bağımsız bölüm, ... plakalı araç ve banka mevduat hesabı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....

    İlk derece mahkemesinin, davaya konu ilgili yasal düzenlemeler ve Yargıtay karar ve içtihatları dikkate alınarak " davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup, ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden; davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davanın genişletilmesi mahiyetinde olan terditli talebine de davalı vekili tarafından açıkça muvafakat edilmediğinden ve bu nedenle yasal koşulları oluşmadığından açılan davanın reddine" yönelik kararında delilerin takdirinde isabetsizlik olmadığı, usul ve yasaya uygun olduğu, haklı olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 maddesine göre reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.  ...

    İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı bankanın ve davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacının istinaf itirazları reddedilmiş, davalı erkeğin istinaf itirazları kabul edilerek eşlerden birinin alacaklısının borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabileceğine yönelik kanuni düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, TMK 213. maddesi gereğince alacaklı üçüncü kişilerin, dava açma hakkı olduğu gözetilerek, ilgili maddede yer alan şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1....

        Sayılı dosya ile açmış olduğu davanın karara çıktığını, ancak henüz kesinleşmediğini, bu sebeple mal rejimi davasının kabul edilerek, kesinleşmeyen 2020/45 E.sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası niteliğindedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katkı ve katılma payı alacağı istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 5 inci ve devamı maddeleri, 10 uncu maddesi, 165 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 214 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkilidir (4721 sayılı Kanun md. 214/2) 2.Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir (6100 sayılı Kanun md. 165/1) 3.Somut olayda, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur....

          Yukarıda açıklanan ilkelere uygun şekilde şirketin değeri belirlenmeli ve değer belirlerken mal rejiminin sona erdiği 09.05.2006 boşanma dava tarihi esas alınmalıdır. Dava konusu şirketin mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla belirlenen değeri, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) göz önünde bulundurularak tasfiye (bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) tarihindeki sürüm değeri belirlenmelidir. Netice olarak, bulunan değer üzerinde davalının edinilmiş mal niteliğinde olan hissesi oranına göre belirlenecek artık değerin yarısı üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanmalıdır. Açıklanan eksiklik ve hatalar giderildikten sonra oluşacak sonuç dairesinde dava açıldığı 21.06.2013 itibariyle belirsiz alacak davası ile ilgili hükümler geçerli olduğundan 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediği, temyiz edenin sıfatı ve kazanılmış haklarda gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava dilekçesindeki tapu iptali ve tescil talebi yönünden, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescil, alacak talebi yönünden ise mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK mad.114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK mad.115/1). Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Davacı, şahsi hakkına dayanarak ileride açabileceği mal rejiminin tasfiyesi ile hak edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde ilk olarak muvazaalı devrin iptaline karar verilmesini istemiştir....

              nın "Dava dilekçemi tekrar ederim, davalı ile boşanmak istiyorum, boşanma halinde davalıdan herhangi bir nafaka,maddî ya da manevî tazminat talebim, yargılama gideri isteğim yoktur, ortak hanedeki eşyayı paylaştık, ortak haneyi tasfiye ettik, ziynet ve mal paylaşımına dayalı hiçbir hak ve iddiam yoktur" şeklinde beyanının da mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat olarak değerlendirilemeyeceği, feragatin açık ve kesin bir şekilde yapılması gerektiği, Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. C....

                UYAP Entegrasyonu