Aile Mahkemesinin 2012/983 Esas sayılı dosyasında devam edilmiş, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine dayalı olarak açılan İzmir 17. Aile Mahkemesinin 2015/360 Esas sayılı dosyası ile anılan dava dosyası birleştirilerek yargılama yapılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere; asıl dava, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen hüküm nedeniyle HMK'nin 375 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebine ilişkin olup, yargılamanın iadesi talebi önceki davadan bağımsız, yeni bir dava olup, önceki kararın Yargıtay tarafından incelenmiş olmasının sonuca etkisi yoktur; ayrıca birleşen dava, aşamaları ve karar tarihi itibarıyla istinaf kanun yoluna tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı/karşı davalının ve davalı/karşı davacının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair karar verilmesi üzerine; hüküm davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davalı ... vekili, kararı temyiz ettikten sonra kanun yollarından feragat yetkisi bulunan davalı vekilinin ve davalının ... 1. Aile Mahkemesi’ne verdiği 05.12.2017 havale tarihli imzalı dilekçe ile temyizden feragat etmişler, dilekçe Dairemize gönderilmiştir....
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin annesinin vefat ettiğini, müvekkilinin yasal mirasçı olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talep ettiğini, mal rejiminin ölüm nedeniyle sona erdiğini belirterek; muris ve sağ kalan eşe ait taşınır ve taşınmaz malların tespiti için ilgili yerlerden bilgi istenmesini, muris ve sağ kalan eş arasında evliliklerinden itibaren 01.01.2002 tarihine kadar elde edilen mallar için katılma alacağının mal rejiminin sona ermesinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tespit edilmesini, 01.01.2002 ile 30.10.2010 tarihi arasında edinilen mevcut mallar ve 4721 sayılı Kanun'un 230 uncu maddesinin uygulanması gereken mallar için, 4721 sayılı Kanun ve ilgili kanun hükümlerine göre ölüm tarihi esas alınarak edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesini ve mal rejiminin sona erme anından itibaren işleyen faizin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1....
Bunlardan ilki; edinilmiş mal, mal rejiminin devamı süresince diğer bir ifadeyle yasal mal rejiminin başlangıcından sonuna kadar olan süreç içinde edinilmiş olmalıdır. Bu unsur gereğince eşler arasında yasal mal rejiminin başladığı tarihten önce edinilmiş olanlar ile mal rejiminin sona ermesinden sonra edinilmiş olan malvarlıkları diğer unsurlara bakılmaksızın, o eşin kişisel malı sayılır. İkincisi “karşılığı verilerek edinilmiş” olmalıdır, kaldı ki bu unsur esasen “edinilmiş mal” tanımının başlıca koşuludur, zira bir malın yasal mal rejimi kapsamında edinilmiş mal sayılması, bu malın ivazlı şekilde elde edilmiş olmasına bağlıdır. Üçüncü unsur ise; bir eşin edinilmiş malından bahsedilmek için kural olarak o malın mülkiyet hakkına sahip olunması gerekir. 23. Gerçekten, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi aşamasında hesaba katılacak olan mallar ve değerler, eşlerin mal rejiminin sona ermesi anındaki mülkiyet durumlarına göre değerlendirilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Katkı Payı Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 5.530,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 5.470,70TL'nin temyiz eden davacıya iadesine, 02.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Tapu İptal Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 ... kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (2). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 ... Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (2). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Tarafların Tarsus 1.Aile Mahkemesi'nin 2017/245 Esas-2017/327 Karar sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıkları ve kararın kesinleştiği, tarafların 28/04/2017 tarihli duruşma esnasındaki beyanlarında karşılıklı olarak birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak taleplerinin bulunmadığını beyan ettikleri, dava dilekçeleri ekinde Mahkemeye sunulan Protokolün 5 nolu bendinde de , tarafların evlilik süresince edinilmiş herhangi bir menkul veya gayri menkul bulunmadığından mal paylaşım ve talep isteklerinin bulunmadığı hususunun yer aldığı, bu doğrultuda mahkeme gerekçeli kararının hüküm kısmının 5 nolu bendinde tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir eşya ve alacak masraf talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve boşanma kararının kesinleştiği, anlaşmalı boşanma...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20.05.2021 NUMARASI : 2019/28 ESAS, 2021/52 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içerisinde edinilen gayrimenkul ve aracın davalı adına tescil edildiğini, oysa Türk Medeni Kanunun 219. maddesi gereğince bunların edinilmiş mal olduğunu ve müvekkilinin katılma payı ve değer artış payı alacaklarının bulunduğunu belirterek, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere yargılama sırasında bilirkişi tarafından hesaplanacak gerçek değere hükmedilmek üzere harca esas değer olarak bildirdikleri 1.000,00 TL katılma ve değer artış payı alacağının faizi ile tahsiline...
Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Tasfiye sırasında borçlu eşin mal varlığı ya da terekesinin borcu ödemeye yetmediğinin anlaşılması durumunda, sonradan üçüncü kişi aleyhine TMK'nin 241. maddesine göre eksik kalan miktarla sınırlı olarak alacak davası açılabilecektir....