Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemenin verdiği kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dosyadaki ses kaydı ve tanıkların açık beyanlarının iddiaları ispatladığını ancak hayatın olağan akışına aykırı olması gerekçesi ile davalarının reddedilmesini kabul edemediklerini, bilirkişi raporunun hatalı ve kanuna aykırı olduğunu, raporun doğrudan hukuki değerlendirme ve pek çok hata içerdiği için hüküm gerekçesinde hiç bahsedilmediğini, buna rağmen bu rapor ile paralel hüküm kurulduğunu, Yerel mahkeme dosyasındaki mal rejimi konusundaki kararının kaldırılarak dosyanın duruşmalı olarak yeniden görülmesini, 160.031,64- TL. katılma alacağının davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tasfiye alacağı ve kişisel eşyadan kaynaklı alacak davasıdır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemenin verdiği kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dosyadaki ses kaydı ve tanıkların açık beyanlarının iddiaları ispatladığını ancak hayatın olağan akışına aykırı olması gerekçesi ile davalarının reddedilmesini kabul edemediklerini, bilirkişi raporunun hatalı ve kanuna aykırı olduğunu, raporun doğrudan hukuki değerlendirme ve pek çok hata içerdiği için hüküm gerekçesinde hiç bahsedilmediğini, buna rağmen bu rapor ile paralel hüküm kurulduğunu, Yerel mahkeme dosyasındaki mal rejimi konusundaki kararının kaldırılarak dosyanın duruşmalı olarak yeniden görülmesini, 160.031,64- TL. katılma alacağının davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tasfiye alacağı ve kişisel eşyadan kaynaklı alacak davasıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar ... ve ..., davacılar ..., ... ve ...’ın tüm , davalı ...’nın aşağıdaki bent kapsamı dışına kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ...’ün diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep edilen ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, muris ...’in katkı payı alacağı yönünden davacılarda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında...

    Bundan ayrı, eşlerden birinin diğerinden mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunabilmesi için talepte bulunulan mal veya değerin evlilik içinde edinilmiş olması gerekir. Eldeki davada dava konusu mesken davalı ... tarafından 20.3.2003 tarihinde edinilmiş, eşler arasındaki mal rejimi ise boşanma davasının açıldığı 13.3.2003 tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK. m. 225/2). Mal rejimi sona erdikten sonra davacının davalıya devrettiği taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteme imkanı bulunmamaktadır. Bu yönden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Tarsus'un temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davacının isteğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan değer artış payına ilişkin olup 33.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili tarafından ve redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar 17.04.2000 tarihinde evlenmişler, 02.10.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.11.2004 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

        Mahkemece, davacı tarafından katkı payı alacağı talep edildiği, taraflar arasında evliliğin devam ettiği, mal rejiminin sona ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, genel muvazaaya dayalı tapu iptal tescil, olmazsa mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HMK'nin 297/2. maddesi, " Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir. Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2)....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.07.2014 gün ve 214/371 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı ... adına edinilen taşınmazın davalı eş tarafından mal kaçırmak amacıyla devredildiği belirterek tapu iptali ile davacı adına tesciline; mümkün olmaması halinde, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağın davalı eşten alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Orhan vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ve ..., davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescile yönelik talebinin ispatlanmaması nedeniyle reddine, alacak talebine yönelik davanın taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesine yönelik olan......

            Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2.m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m.). Dava konusu Bahçelievler 6644 parselde 7 numaralı bağımsız mesken 13.04.1993 tarihinde satın alınarak davalılardan ..., Yakuplu köyü 472 ada 4 parselde 8 numaralı daire ise 12.05.2005 tarihinde satın alınarak ... ... adına tapuya tescil edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamından davacının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlarla ilgili alımlarında katkıda bulunduğunu açıklayarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan yarı oranda iptal tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. m. aile konutu olduğu iddiasından kaynaklanan ipotek tesisi işleminin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek olmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Aile Mahkemesi'nde devam eden boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilip, karar da kesinleşmiş olduğundan, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir....

                  UYAP Entegrasyonu