Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eş, evlilik birliği içinde edindiği ve tapuda satış suretiyle davalıya devrettiği taşınmazlarda davalının hiçbir katkısı olmadığını ve davalının ilk evliliğinden olan çocuklarından mal kaçırmak gayesi ile bu taşınmazların kendisine devrini sağladığını iddia ederek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Bu halde dava, mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu durumda uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkindir 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK'nun m. 118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Durum böyle iken, davanın mal rejiminin tasfiyesi talebinin koşulları oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescile yönelik talebinin ispatlanmaması nedeniyle reddine, alacak talebine yönelik davanın taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesine yönelik olan... Aile Mahkemesi'nin 2010/861 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. Davacının ve davalının tapu iptal ve tescile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil isteği ve alacak isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ... ile ... ve ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kadıköy 4. Aile Mahkemesinden verilen 28.09.2010 gün ve 538/751 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesince dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.03.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşma sonucunda dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verildi. Yargıtay 8....

          Somut olayda uyuşmazlık, davacı ...’nin davalılardan öre halen evli olduğu, aralarında boşanma davası devam ettiği dönemde ailesinin yardımı ile satın aldığı ancak yabancı uyruklu olduğu için davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davsıdır. Bu durumda, en uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tapu iptal tescil isteminde bulunmuş ise de, Mahkemece 10.06.2010 tarihli celsede talebin edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine yönelik talep olup olmadığı, eğer buna ilişkinse davaya konu taşınmaza yapılan katkı miktarı ve katkı tarihinin ne olduğuna ilişkin açıklama yapması ve buna ilişkin harcın yatırılması için süre verildiği, verilen süre içinde davacı vekili tarafından sunulan 22.07.2010 havale tarihli dilekçeyle, davaya konu taşınmazın taraflarca müştereken edinildiği, taşınmazın bugünkü değerinin 250.000 TL olup, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yarısının mal rejimi gereği davacıya ödenmesini talep ettiği, yine duruşmada alınan beyanlarında da taşınmaz değerinin yarısını talep ettiğinin anlaşıldığı, buna göre davacının talebinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil veya Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak K A R A R Davacı vekili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece, davanın kabulüne dair karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı ... vekili, kararı temyiz ettikten sonra kanun yollarından feragat yetkisi bulunan davalı vekilinin UYAP’tan gönderdiği 07.11.2019 tarihli usulüne uygun e-imzalı dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, ancak Mahkemece öncesinde 09.10.2019 tarihli ek kararla eksik harç yatırılmadığından davalı vekilinin temyiz talebinin yapılmamış sayılmasına karar verildiği, ek kararın temyiz edilmemesine rağmen dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....

                Somut olayda; mahkemece davanın TMK'nun 255.maddesi uyarınca tapu iptal-tescil davası olduğu, gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu, taşınmazın bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Az yukarıda açıklanan kanun maddesi uyarınca TMK'nun 240.maddesine dayalı ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aile konutunun özgülenmesi, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin davada, ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup, mahkemece ölenin son yerleşim yeri tespit edilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  İddianın ileri sürülüş şekline göre dava dilekçesindeki tapu iptali ve tescil talebi yönünden, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescil, alacak talebi yönünden ise mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK mad.114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK mad.115/1). Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Davacı, şahsi hakkına dayanarak ileride açabileceği mal rejiminin tasfiyesi ile hak edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde ilk olarak muvazaalı devrin iptaline karar verilmesini istemiştir....

                    İlk Derece Mahkemesince inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemi talebinden, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemi 01.12.2020 tarihli ara kararla tefrik edilmiş olup işbu dosyada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemi yönünden yargılamaya devam edilmiştir. 2....

                      UYAP Entegrasyonu