WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nde devam eden boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilip, karar da kesinleşmiş olduğundan, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir....

    Mahkemece, tasfiye konusu taşınmazlar yönünden davacı tarafın mal rejimi tasfiyesinden kaynaklı sonuç katılma alacak miktarı belirlenmeksizin ve davacı tarafın 50.000,00 TL talebini arttırmadığı şeklinde değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazların sadece değer tespitinin yaptırılması, dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazda gerekçesiyle birlikte hangi değerin kabul edildiğinin açıklanmaması ve neticeten davacının taşınmazlar yönünden ne kadar katılma alacak hakkı bulunduğunun belirlenmemesi hatalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katılma Alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine, katılma alacağı davasının... Aile Mahkemesi'nde görülen dava ile birleştirilmesine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.07.2014 gün ve 214/371 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı ... adına edinilen taşınmazın davalı eş tarafından mal kaçırmak amacıyla devredildiği belirterek tapu iptali ile davacı adına tesciline; mümkün olmaması halinde, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağın davalı eşten alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Orhan vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Eşler arasında, evlendikleri 31/12/2002 tarihinden başlayan mal rejimi boşanma davasının açıldığı 09/10/2014 tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden mal rejiminin sona erdiği 09/10/2014 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen yatırım hesabındaki para ile 243 ve 244 parsel sayılı taşınmazlar nedeniyle, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu ... ada ... parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 28.09.2005 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

            Bu durumda kooperatiften davalı adına edinilen 3 nolu mesken üzerinde davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteme hakkının bulunduğu kabul edilmelidir. Ancak, az yukarıda açıklandığı üzere kabule karar verilen 100.000 TL katılma alacağından fazlaya isabet eden toplam 745.000 TL katılma alacağı ile ilgili davacının alacak hakkı zamanaşımına uğradığından artık 3 nolu meskenle ilgili de 01.01.2002 sonrası yapılan ödemelerden kaynaklanacak davacının katılma alacağını isteme imkanı bulunmamaktadır. Ancak 01.01.2002 öncesi döneme isabet eden ödemelerle ilgili davacının katkı payı alacağının hesaplanması gerekir. Davacının talepte bulunabileceği 01.01.2002 öncesi dönem 743 sayılı TKM.nin 170. maddesine göre, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki bu uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir....

              Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkını azaltmak, karşılıksız bırakmak amacıyla muvazaalı olarak davalı ... tarafından diğer davalı ...’e yapılan tapu devrinin iptaline, bu isteğin yerinde görülmemesi durumunda taşınmazın değerinin yarısının davalı ...’den tahsiline ilişkindir. Mahkemece, davacının muvazaaya dayanarak açtığı ilk istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı kadının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkını güvence altına almak amacıyla muvazaaya dayanarak iptal ve tescil davası açmakta hukuki yararı vardır. Bu tür davanın genel hükümlere göre her zaman açılması mümkündür. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak taraf delillerine göre bu isteğin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanlışa düşülerek “karar verilmesine mahal olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru değildir....

                maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen malvarlığından kaynaklanan “katkı payı alacağı” , gerekse 4721 sayılı TMK.nun hükümleri gereğince yasal mal rejimi olarak benimsenen, edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan “katılma alacağı” şahsi hak niteliğinde bir alacak olup ayın (mülkiyet) hakkı niteliğinde değildir. Esasen 07.10.1953 tarih ve 1953/8 Esas, 1953/7 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Bölümü kararı uyarınca; istekte bulunan kişinin ayin (mülkiyet) isteme olanağı bulunmamaktadır. Davacının ayın dışında parasal bir talebi bulunmadığından dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir. Ne var ki, karar redde ilişkin olup sonuç doğru olduğundan, temyiz itirazlarının reddi ile mahkemenin gerekçesi düzeltilerek sonucu doğru olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı Ş.. İ.. ile N.. Ç.. ve E.. K.. aralarındaki katılma alacağı davasının yetki yönünden reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve .. sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Ş.. İ.. vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz ile banka hesaplarında bulunan paralar üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu bildirerek 8.000 TL'nin davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, yetki ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın yetki yönünden reddine, başvuru halinde dosyanın yetkili ... Aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu